Silahları zihinlerde de bıraktıracak devlet aklı

Türkiye, Terörsüz Türkiye- Milli Birlik ve Kardeşlik süreciyle yepyeni bir döneme kapı araladı. İç cepheyi tahkim etmek adına çok önemli bir süreç yürütülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “iç cepheyi güçlendirme” çağrısı adeta bir dönüm noktası, sürecin başlangıcı olmuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de terörsüz Türkiye sürecinin Türk milletinin ve devletinin tavizsiz kararı olduğunu deklare ederek, provokasyon girişimlerine rağmen el yükselterek meselenin cesurca arkasında durması da çok kıymetliydi. Bu açık destek, belki de sürecin akamete uğramamasını sağladı.

Devletin en üst kademeden hedefe odaklandığı noktada asıl amacın silahlar susturulurken zihinleri esir alan şiddetin de dillerden ve gönüllerden düşürülmesi olduğu çok net görülmelidir. Toplumsal hafızamızı zehirleyen tortularımızdan bile arınmamız şart. Belki de bu büyük iddia yüzünden sürecin sahipleneni çok olduğu gibi baltalamaya çalışanı da çok oldu.

İyi niyetle yapılan bütün açıklamaların, özveriyle bu kritik sürece katkı vermeye çalışan herkesin elbette yerleri çok kıymetli. Bu süreçte alınacak tarihi sorumluklar bu ülkenin yarınlarının inşasında birer yapı taşı olacaktır. Ellerini geçtik, gövdesini taşın altına koyanlar mutlaka tarihe altın harflerle not düşülecektir.

On binlerce evladını terör belasına kurban vermiş, kardeşlik ruhu sürekli örselenerek darbe almış, ekonomik kazanımları hoyratça heba edilmiş bir millet olarak gelinen bu önemli aşamayı hassasiyetle tartmak durumundayız.

Şimdi zarardan dönme zamanı değilse ne zaman? Meselenin tarafları önce bunu sormalıdır. Bu........

© Haber7