Türkiye gündemi yine alev alev…
Başka bir ülkede neredeyse 1 yılda gerçekleşen (Norveç gibi ülkelerde belki de 10 yılda) hadiseler bizde 1 haftada olup bitiyor.
Yazarlar için Türkiye, bahsini ettiğimiz yoğun gündem nedeniyle adeta bir cennet gibidir.
Bu durum bazan tersine de dönebiliyor elbette.
Zira çok önemli addedilen bir konuyu yazarken, yine çok önemli bir hadise, yazma imkânı bulamadan gündem dışına çıkabiliyor.
Ekrem İmamoğlu'nun telaşı Odatv'yi sardı! Alakasız evrak ile diploma savunması
İmamoğlu’nun üniversiteye geçişindeki belirsizliklerle ilgili gözler YÖK ve İÜ’de
İslâm düşmanı ve vatan haini FG’nin ölümüyle başlayan bir dizi olay, sözünü ettiğimiz cinsten bir mahiyete sahipti.
Bizler henüz Süfyan tıynetli FG’nin daru’l mücazata gitmesini ayrıntılarıyla ele almamışken, MHP genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin fevkalade önemli açıklamaları geldi.
Deprem etkisi yapan bu açıklamanın dumanı henüz üzerindeyken de dış güçler hesabına TUSAŞ’a yapılan saldırı vaki oldu.
Bu çok önemli hadiselerin dışında da mühim addedilen gündem maddeleri de vardı ve onlar da bu çok çarpıcı gelişmelerin gölgesinde kaldı.
Böyle durumlarda çok uzun bir süreci kapsayan ve bu yönüyle de mevcut gündem içerisinde ‘mühim’ sayılacak bir yere sahip olan konuları gözden kaçırmamak icap eder.
İşte bendeniz de bu yazıda, bu yoğun gelişmeler silsilesinin perdelediği bir meseleyi gündemden düşmemesi gerektiği kanaatiyle bir kez daha ele almayı kendim için bir vazife sayıyorum.
Konumuz, Ekrem İmamoğlu’nun şu meşhur ‘sahte’ diploması…
Dikkat buyurun biz, ‘diploması yok’ demiyoruz.
Bilakis var olan diplomanın usulsüz ve hatta ‘sahte’ olduğunu iddia ediyoruz.
Takip eden okuyucularımız bilir, bu hususa dair Diriliş Postası gazetesinde ayrıntılı bir yazı kaleme almıştım.
O yazıda da dikkat çektiğim üzere konuyu ilk kez ‘Veryansintv’ yazarı Erdem Atay gündeme taşımıştı.
Hem ilgili yazarın hakkını teslim etmek hem de hafızaları tazelemek için meseleyi kısaca hatırlatmak isterim.
Hadisenin özeti şöyle.
İmamoğlu, liseden sonra sınava giriyor ve herhangi bir üniversitenin “ön lisans” diploması veren bir bölümünü bile kazanacak puan alamıyor.
Yeterince zeki olmayan bütün zengin çocukları gibi bu da parasını bastırıp Kıbrıs’ta özel bir üniversiteye kaydoluyor.
1990 yılında bu okulun ikinci senesinin sonunda “59”........