Halid Meşal’in indirdiği maskeler…
Hamas’ın yurtdışı sorumlusu ve siyasi liderlerinden olan Halid Meşal’in 10 Aralık’ta El Cezireye verdiği mülakat, İslâm’ı ve cihadı kendi mezhebi çıkarlarına ve sapık ideolojilerine payanda yapan sahtekârların maskelerini düşürecek nitelikte bir mahiyet arz ediyordu.
Mezkûr röportajın dünyada olduğu kadar Türkiye’de de ilginç yansımaları oldu.
Özellikle de göbeğinden İran’a bağlı olan ve itikadını dahi tamamen İran’a endeksleyen güruh bu açıklamalar vesilesiyle gerçek yüzlerini gösterdi.
Türkiye’de İran’a destek veren iki ayrı grup var.
Bunlardan birisi, yukarıda da altını çizdiğimiz gibi siyasi destek vermekle kalmayıp, İran’daki rejimin muktedirlerine biat edecek kadar fanatikleşip itikaden de Şii olan radikaller…
İkincisi ise, siyasal Aleviciliğin merkezine yerleşen Kemalist ve sol tandanslı klikler…
Normal şartlarda birbirlerinin ezeli düşmanı olması gereken bu iki farklı anlayış, bahse konu İran olunca paradoksal bir biçimde ittifak edebiliyor ve hatta ortak eylem dâhi yapabiliyorlar.
Birinci gruptakilerin İran’daki rejimin şeriatını esas alması, ikinci gruptaki din düşmanlarını hiç etkilemiyor olması yahut ikinci gruptakilerin İslâm’a olan husumetlerinin birinci gruptakileri asla rahatsız etmiyor olması ilginçlikten öte siyasi bir anlam taşıyor kuşkusuz…
Peki, nedir, birbirine taban tabana zıt görünen bu iki anlayışı o çok büyük çelişkiye rağmen bir araya getiren?
Bu sorunun tek cevabı var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye olan düşmanlık!
Evet, gerçek şu ki, birçok yazımızda da defaatle vurguladığımız gibi Erdoğan’a olan düşmanlık hiçbir sınır tanımıyor…
Mezkûr husumetin neticesi ister İslâm’a muarızlık noktasına varsın, ister Türkiye düşmanlığına dönüşsün, fark etmiyor.
Bu hastalıklı ortak payda, bahsini ettiğimiz kesimleri ışık hızıyla........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein