Harp okulu mezuniyet töreninden sonra bir grup teğmenin okuduğu “korsan yemin”, bir süreden beridir hortlatılmaya çalışılan “darbe” heveslerine hatırı sayılır bir motivasyon kazandırdı maalesef.
Lafı hiç eğip bükmeden düzünü edelim.
Bu gidiş hayra alamet değil ve bu hal hiç iyi bir hal değil…
Bu “korsan yemin” törenine 960 mezunun yaklaşık üçte biri katılmış.
Komutanların önemli bir kısmı ise sarfınazar etmiş yasal olmayan bu sözde törenden…
Lakin bu durum, ortada ciddi bir sorun olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Öyleyse ne anlamalıyız bu gelişmeden?..
Doğrusunu söylemek gerekirse benim aklıma hemen 28 Şubat süreci geldi.
Bir bardak suda kopartılan o menfur fırtınanın perde gerisindeki failleri bir de…
Nereden bakarsanız bakın asap bozucu…
Kışlaya siyasetin girmesi, sadece kışlayı değil, tüm toplumu ve ülkeyi çürütme potansiyeline sahip hastalıklı bir durumdur.
Bu hakikati tüm çıplaklığı ile tespit etmezseniz eğer, yani yapılan eylemin affedilmez bir suç mahiyetinde olduğunu görmezden gelirseniz, fırtınanın kasırgaya dönüşmesi mukadder olur.
Bu nedenle meselenin “masum bir yemin töreni” gibi yansıtılması ile “bundan hiçbir şey çıkmaz” boş vermişliği karşımızdaki en büyük sorundur.
Bu o kadar ciddi bir sorundur ki, “korsan yeminin” bizatihi kendisinden bile tehlikelidir.
Yazının başlarında lafın düzünü edelim demiştik…
Oradan devam edelim.
Hadise tartışmasız bir gerçeği işaret ediyor.
Bu, henüz teğmenlik aşamasında olan gençlerin kendi başlarına kotardığı bir eylem değildir!
Organizedir ve bunların arkasında, hem ordu içerisinden ve hem de ordu dışından birtakım öznelerin bulunduğunda hiç........