Allah sizi bildiği gibi yapsın!

Bu bir beddua değil…

İnsafsızlığın ve vicdansızlığın vardığı nokta karşısında Allah’tan başka sığınacak bir melce olmadığına vurgu yapmak için sarf edilmiş bir teslimiyet cümlesidir.

Peki, neden mi böyle bir ifade kullandım?

Anlatayım izninizle…

Bundan bir süre önce Katolik dünyasının lideri Papa Türkiye’ye geldi malumunuz…

Papa, Katoliklerin ruhani lideri olduğu gibi Vatikan devletinin de devlet başkanıdır.

Yani herhangi bir ülkeye dini maksatla gidebileceği gibi tamamen siyasi bir sıfatla da ziyarette bulunabilir.

Türkiye’ye yaptığı ziyaret de bu kapsamdadır esasen.

ABD başkanı Trump’ın Rusya lideri Putin’in ziyaretinden teknik olarak hiçbir farkı yoktur.

Lakin gelin görün ki, hakikat bu olduğu halde Türkiye’yi karıştırmakla görevli malum güruh, sanki bu memleketi çok seviyorlarmış gibi, sanki Türkiye’nin yükselişinden ve süper güçlerle yarışabiliyor duruma gelmesinden kahrolduklarını gizlemeyecek kadar kin ve nefret sahibi değillermiş gibi bir pozisyon aldılar.

Kim mi bunlar?

Pek tabii ki Kemalistler ve onların kuyruğuna takılan kinine ve nefretine yenilmiş zavallılar taifesi…

Söyledikleri ve ileri sürdükleri argümanların tamamı yalan ve uydurma!

Yok, Atatürk Papa’yı kabul etmemişmiş, yok, Sezer ’gelme’ demişmiş falan filan…

Baştan sona yalan ve uydurma olan bu iddiaları tek tek sıralayacağım aşağıda ama bu alçakça uydurmaların asıl maksadına ve bunların ne tür bir yaratık sınıfına girdiklerine dair birkaç kelam edeceğim öncesinde…

Kurtuluş savaşından on binlerce şehidin döktüğü kanla ve alnının akıyla çıkan Türkiye, en büyük ve en aşağılık zulümleri Yunanlılardan gördü malumunuz.

Bizleri devasa bir coğrafyadan avuç içi kadar bir yere mahkûm eden İngilizlerin ve Fransızların tetikçiliğini yapan Yunanlılar Anadolu’nun kalbine kadar girmişlerdi.

Girerlerken de yakıp yıktılar, bebeklere varıncaya kadar süngülediler,