menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Millî Eğitim Bakanlığı tam kadro sahada

9 1
13.06.2024

Kültür ve medeniyet değerlerimizin ırağına düştüğümüzden beri birey ve toplum olarak şiddetli savrulmalar yaşıyoruz.

Maddi ve manevi değerlerimizin ördüğü sosyal yapımız günden güne çözülmeye, insanımızı iyilik ve güzellikten yana sarıp sarmalayan toplum dokumuz bozulmaya ve çocuklarımıza şefkat yurdu olan aile kurumumuz dağılmaya başladı. Dünya toplumlarını avucuna alan hâkim anlayışın tek derdi ise bütün kurum ve kuruluşlarıyla insanı haz ve hız tezgahında tüketim kölesi haline dönüştürmekten ibaret.

Aileler olarak kaygılıyız. Bu yüzden hepimizin en büyük derdi çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağımız.

Biricik evlatlarımızın başarılı olmasını her şeyden çok arzuluyoruz. Bütün imkanlarımızı onların önüne seriyoruz. Onlara gösterdiğimiz hedef, toplumsal konumda hızla üst seviyelere tırmanmak. Bu sayede daha kudretli olmalarını temin ederek dünya nimetlerinden daha fazla faydalanmalarının önünü açmak istiyoruz. Ne var ki bu sırada kendimize sormayı unuttuğumuz bazı hususlar var. Acaba dünyanın asıl ihtiyacı çok başarılı insanlar mı? Dünyamızın her tarafı fetheden, keşfeden insan modeline mi yoksa tabiatı koruyup destekleyen, hayatın içindeki renk ve desenleri koruyan insana mı ihtiyacı var? Aleksandr Soljenitsin, Yirmi Birinci Yüzyıl Şafağında Önceki Gecenin Düşünceleri adlı eserinde bu suallere çok çarpıcı bir cevap verir;

“Gözden kaçırdığımız ve yeni farkına vardığımız bir ayrıntı; sınırsız ilerlemenin, bizim gezegenimizdeki sınırlı kaynaklarla olamayacağıdır. Doğanın fethedilmekten çok desteklenmeye ihtiyacı var. Biz ise, bize tahsis edilen çevreyi başarıyla yiyip bitirmekten başka bir şey yapmıyoruz…”

Bu günlerde Batı dünyasının İsrail ve Ukrayna özelinde yaşamakta olduğu krizler, insani anlamda dünya toplumlarına hâkim olan ana yaklaşımın hızla çatırdamakta olduğunu gözler önüne seriyor.

Bugün özellikle Gazze’de yaşanan insani trajedi bir yandan hâkim ideolojinin ademoğluna yaklaşımdaki sahtekarlığı, ikiyüzlülüğü ve çifte standardı gün yüzüne çıkarırken diğer yandan ise insanlığı derin bir anlam arayışına itiyor. Dini, dili ve rengine bakmaksızın vicdanı olan herkes canlı yayında dünyanın gözü önünde yaşanan........

© Haber7


Get it on Google Play