Acımız büyük, sancımız fazla ama... |
Azerbaycan’ın Gence havalimanından ülkemize dönmek için havalanan, içinde yirmi aslan parçamızı da taşıyan C-130 tipi askeri kargo uçağımızın Gürcistan sınırları içinde düşmesi, ülkemizi tarifsiz bir yasa boğdu.
Vazife başında şehadete yürüyen Mehmetçiklerimize Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine sabr-ı cemil diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun, vatanımız ilelebet payidar olsun.
Evlatlarını vatan savunmasına emanet ettikten sonra her gün diken üstünde yaşamaya devam eden asker ailelerimiz için böylesine elim olayların ne kadar ağır olduğunu hepimiz biliriz. Allah metanetlerini artırsın. Aynı durum yöneticiler için de geçerli. Bu yüzden hadisenin haber alınmasından itibaren yöneticilerimiz hem diplomasi alanında hem de olay mahallinde hiç vakit kaybetmeden harekete geçerek bir taraftan bu elim hadisenin sebebini araştırmak öte yandan vatanları için şehadete yürüyen yiğitlerimizi ebedi istirahatgahlarına hazırlayabilmek için yoğun çaba harcadılar.
Allah devletimize zeval vermesin. Necip milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Can yakıcı olaylar her ülkenin başına gelebilir. Böyle anlarda hiç hatırdan çıkarılmaması gereken çıplak bir hakikat var ki o da yarınlara, bu tür elim hadiselerden en iyi dersleri çıkaranların huzur ve güven içinde emin adımlarla yürüyeceği hususudur.
Yeni bir küresel dönemin oluşum sürecinde Türkiye, uzun süreden beri, şeytan taşlamakla tavaf etmek arasında zorunlu bir tercihe icbar ediliyor ama ülkemiz her defasında bir taraftan küçük, orta ve büyük şeytanları taşlarken öte yandan ısrarla tavaf etmeyi sürdürerek bu hamleleri boşa çıkarıyor. Bu yüzden her geçen gün üretim kapasitesini artırarak hem bölgesinde hem de dünya