Savaşlar, Meclisler ve Liderler
Savaşlar insanların ve milletlerin hayatında olağanüstü etkiler yapan nadir büyük olaylardandır. Bazısının sonucunda bir devlet yıkılır, bir millet esarete mahkum olur; bazısının sonucunda ise esir bir milletten şanlı bir gelecek ve kutlu devletler çıkar. Savaşın bu etkilerini elbette çok güçlü ifade eden deyimler vardır. Ama Japonya'nın Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi halinde bunu “Kendisi için Ontolojik bir tehdit sayacağı” beyanı bana çok güçlü bir ifade olarak görünmüştür. Bu beyan tabi ki Çin Tayvan’ işgal ederse Japonya’nın Çin’e savaş ilan edeceğinin ifadesidir. Ontolojik kavramıyla tıpkı bir birey için söz konusu olan biyolojik, duygusal, ruhsal, felsefi, vb varoluşsal olguların Japonya için de geçerli olduğunu vurgulamaktadır.
Tarih genellikle savaşların sebeplerini ve sonuçlarını kalın harflerle yazar ama savaş süreçlerini çok az tarihçi incelemeye değer bulmuştur. Halbuki büyük varoluşsal sonuçlar doğuran savaşların gerçekleşme süreçlerinde tam anlamıyla varoluşsal olaylar (Büyük acılar, büyük kahramanlıklar, büyük ihanetler, büyük adanmışlıklar, ve güçlü bireysel ve toplumsal iradeler, vb ) yaşanır. En az sonuçlar kadar bu süreçler de önem taşırlar. Hatta bazen süreçler sonuçlardan daha önemli ve daha ibretamiz örnekler içerirler…
Savaşların gerçekleştiği tarihlerin ardışık bir düzen içermediği dikkate alındığında (Mesela dünyayı değiştiren iki büyük savaş aynı yüzyılın ilk yarısında cereyan etmiştir) her an savaşa hazır olmak gerekir. Zira savaş yoluyla politika kadim bir yöntem olduğu kadar gelecekte de kendisinden vazgeçilmeyecek bir araçtır. Üstelik bazı dönemler vardır ki, savaşın ayak seslerini adeta sokaklarınızda duymak mümkün olur. Açık belirtilerini ve semptomlarını farkeder, teşhis edersiniz. Artık böylesi bir aşamaya gelindiğinde barış mümkün hatta vaki olsa bile savaş için son derece hazırlıklı olmanız ve düşmanınızı da savaş için elverişli şartlarından ve imkanlarından uzak tutmanız elzemdir.
Savaş Meclisleri ve Liderler
Bu başlık altında savaşların iki unsurunu mercek altına almaya çalışacağız. Meclisler ve liderler hem savaş şartlarını oluşturmada hem de savaş hazırlığı yapmada öncü rol oynarlar; diğer yandan da savaş sürecini ve takip eden barış sürecini birlikte yönetirler. Millet ne kadar kalabalık ve devlet ne kadar büyük olursa olsun nihai planda düşmanla savaşma kararını veren ve savaşı yöneten ateş hattındaki liderler ve meclisler “Ontolojik (varoluşsal)” kararlar almaya millet, tarih ve Yaratıcı önünde karar almak ve icra etmekle içsel (Subjektif) ve dışsal (Objektif) şartlar ve kuvvetler itibarıyla icbar edilirler. Bu üstlendikleri ağır sorumluluk süreci götürmeye yetecek akıl ve zekaya sadece onların sahip olduğu anlamına gelmez. Ancak, kalabalık milleti ve düşük devleti mobilize etme becerileri ve fazilet sahibi olmaları anlamına gelir; bu özellikleri sayesinde liyakat sahiplerini isabetle tespit ve hasetsiz görevlendirmeleri mümkün olur.
Maraton Savaşında (MÖ 490) kumanda etmek üzere sürgündeki bir generali (Miltiades) tercih eden 10 generalden oluşan “Atina Savaş Konseyi” meclis ve lider başlığı altındaki iki pozitif örnektir. Sefer Gücünün komutanı olarak Miltiades önemli bir tercihtir. Zira Miltiades bir süre Pers ordusunda subay olarak çalışmış, Perslerin savaş yöntemlerini ve geleneklerini bilen bir generaldir. Savaş Konseyi Başkanı General Kallimakhos beşe beş dengede olan generaller heyetinin kararını Miltiades lehine oyuyla tesis eden generaldir. Büyük Pers Kralı 1. Darius’un ordusuna ise bir Med Amirali olan Datis ve 1. Darius’un kardeşi ve Sard Satrabı olan Artephernes’in oğlu General Artephernes komuta etmektedir. Bu Pers imparatorunun savaşa verdiği önemi göstermektedir.
Maraton Savaşı örneği savaş meclisleri ve liderleri hakkında zengin bir malzeme içermektedir. Birincisi savaş meclisleriyle ilgilidir. Burada iki tür meclisten söz etmek mümkündür. Genel yönetim meclisleri ve savaş meclisleri. Bu meclisler ve liderler ilk çağlarda bazen tek bir meclis veya liderde tecessüm edebiliyorlardı. Ancak, insanlık geliştikçe ve sistemler modernleştikçe genel meclis yönetimi ve komuta ile askeri (savaş) yönetim/ komuta işlevleri ayrışmıştır. Atina şehir devletinin üst yönetimini sağlayan soylular sınıfı ve liderliği savaş öncesi Batı Anadolu'daki yerel nüfusu kullanarak Perslerin Şard Satraplığını rahatsız etme kararını almıştır. 1. Darius’un güçlü bir ordu göndermesiyle birlikte savaşa ilişkin uygulama kararları Savaş Konseyine verilmiştir. Savaş Konseyi de savaşı yönetecek liyakatli, birikimli, halihazır düşman ile muharebenin yöntemlerini bilebilecek bir generali ve kararlarını desteklemiştir.
Meclisler dediğimizde benim ilk aklıma gelen İkinci Pön Savaşları esnasındaki Roma Senatosu’dur. Savaşı ordular yapar, ancak savaşa karar veren, barışa karar veren, ana politikayı belirleyen ve uygulatan, savaşma iradesini temsil eden meclislerdir. Roma’ ın MÖ 238 yılında Sardinya Adasını işgale etmesi, Kartaca’dan savaş tazminatı ve Akdeniz’in Batısından çekilmesini talep etmesiyle başlayan savaşlar silsilesi başlamıştır. Meşhur Kartacalı komutan ve lider Hannibal (Hamilcar Barca) İber Yarımadasındaki Sagantum’a yerleşerek (MÖ 219) ertesi yıl İtalya seferine çıkar. Piyadeler, ağır süvariler ve fillerden oluşan ordusuyla Güney Fransa’yı aşarak, Alp Dağlarının eteklerine gelmiştir. Kendisini bekleyen Foma kuvvetlerini Ticius ve Trebia’nın bataklıklarından geçirerek, gerisinde bırakmıştır. Savaşı Roma ordusunun değil kendi istediği yerde başlatma prensibini benimseyen Hannibal nitekim Roma ordusunu Tresimen Gölü çevresinde yok etmiştir. Tresimen mağlubiyetinden sonra Senato Roma orduları komutanı olarak Fabius Maximus’u atar. F. Maximus farklı olarak Hannibal’a karşı yıpratma taktikleri izler. Düşman ordusunun oyun değiştirici unsurları olan süvari birliklerini dağlara çekmeye çalışır, Hannibal’ın yolu üzerindeki ikmal noktalarını ve kaynakları yok eder. Ancak, yıpratma savaşı uzun vadede sonuç alınabilecek bir savaş taktiğidir.
Buna bir de coğrafyanın elverişli olmasını ilave etmek gerekir. İtalya Napolyon ordularını yutan bir Rus coğrafyasına sahip değildir, stratejik genişlikten yoksundur. Hannibal........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein