menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İttifaklar Üzerine

8 1
16.07.2024

9- 11 Temmuz 2024’te Washington, DC, ABD’de yapılan NATO devlet ve hükümet başkanları zirvesi son yıllarda hızla değişen küresel dengeler, gerilimler ve yeniden yapılanma çalışmaları açısından dikkatle izlenmesi gereken zirvelerden biri oldu. Zirvenin magaziner ya da bizzat zirveyle ilgili olmayan olaylarını, haberlerini ve yorumlarını bir kenara bırakırsak günümüzün tartışmasız en etkili ve hiyerarşik siyasi gücü de barındıran askeri teşkilatı olarak irade ettiği kararlarını üyelerine dikte ettirdi.

Sonuç bildirgesinde yer alan dikkat çekici hususlar farklı basın organlarında yer aldı. O yüzden ayrıntıya girmeden kısa bir özet yapıp ittifaklar konusuna dair düşüncelerimi siz değerli dostlarımla müzakere etmek, paylaşmak istiyorum. Basına da yansıdığı gibi Bildirgede İttifakın Ukrayna’yı NATO üyeliği de dahil olmak üzere Avrupa Atlantik İttifakına entegrasyonunda dönüşü olmayan yolda destekleyeceği vurgulanmıştır. Ukrayna’nın yeri NATO içindedir denilerek, 40 milyar avroluk askeri yardım finansmanı sağlanmasının planlandığı belirtilmiştir.

Rusya işgalinin BM Şartını ihlal ettiği ifade edilerek Rusya'nın yanında yer alarak savaşın uzamasını kolaylaştırdıkları gerekçesiyle Çin, Belarus, Kuzey Kore ve Iran devletleri zikredilmiştir. Ayrıca Çin'e stratejik Riskleri azaltma çağrısı yapılmıştır. Terörle Mücadele konusu genel ifade olarak yer almıştır. Bölgesel barış ve güvenliği desteklemek amacıyla Batı Balkanlar ile siyasi diyaloğun devam edeceği kaydedilmiş; 1936 Montrö Antlaşmasına atıf yapılarak Karadeniz'in de güvenliğinin sağlanmasına yönelik destek teyit edilmiştir. Ayrıca İttifakın Ürdün'e bir ofis açması planlanmıştır. Gelecek yıl zirvenin Hollanda'da sonraki yıl ise Türkiye'de yapılacağı belirtilmiştir.

Ülkemizde en fazla eleştirilen ittifaklardan biri olan NATO ile ülkemizin milli çıkarlarının ne kadar uyuştuğu/ veya uyuşmadığı kolektif hafızamızda ve devlet hafızamızda kolay kolay tebellür edeceğe benzememektedir. Bunun hem muhataplarımızın tutumları hem de bizim algı ve çıkarlarımızın sürekli yer değiştirmesi ile daha da belirsizliğe gittiği aşikardır. Ancak, somut ve nihai gerçek şudur ki, devlet olarak NATO ittifakının içindeyiz, Ülkemizde çok sayıda açık ve gizli NATO ve ABD üssüne/ unsurlarına ev sahipliği yapmaktayız ve alınan kararlarda bizim de onayımız vardır. Bunun dışındaki siyasi beyanatların ne yazık ki bir kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır.

Alman H. Kohl Enstitüsü orta ölçekli güçleri tanımlarken oluşturduğu 20’den fazla kriter içinde “Bölgesel ve küresel ittifak ve iş birliği sistemlerinin tarafı olma” ölçütünü de saymaktadır. Ancak, bu noktada ittifak üyesi olmak kadar ittifak içindeki pozisyon da fevkalade önem taşımaktadır.

İttifakları kendi nesnel yapıları itibariyle anlamak ve buna göre doğru bir hareket tarzı belirlememiz icap eder. Bir ana çerçeve çizmek gerekirse ittifaklar çok farklı motivasyonlarla oluşturulmuş devletlerarası birlik organizasyonlarıdır. Şunu ifade edelim ki, ittifakların ana kaynağı karşılıklı güven olmakla birlikte hem başlangıçta hem de sonrasında başka motivasyon, amaç ve çıkarlarla beslenebilirler. Bunlar arasında elbette ki en tercih edileni karşılıklı güvene, korumaya ve yardımlaşmaya dayalı olanıdır. Ama insanın doğası gibi devletlerin doğası da -insan doğasından hatta daha fazla- yaşama içgüdüsüne, çıkar motivasyonuna ve üstünlük kurma, yönetme iradesine sahiptir. Böyle olunca ittifakların başlangıç ve devamlılık ilkeleri çeşitlenebilir.

Mesela güçlü devletler açısından ittifaklar bir küresel yönetim hatta savaş aracıdırlar. Barış döneminde sınır ötesi veya küresel yönetimi sağlama ve en üst vergiyi toplama hakkını (!) ön plandadır. Savaşa evrilen dönemlerde ise tıpkı konvansiyonel savaşta Ordu birliklerinin konuşlanması ve mevzileri tutması gibi devletler arası savaş nizamında savaşı kazandıracak pozisyonları elinde tutmasıdır. Büyük ve küçük müttefiklerini düşman ve rakiplerini hareket edemez ve saldıramaz durumda güç satrancını da yerleştirmesidir. Bu genellikle akıllı büyük güçler tarafından........

© Haber7


Get it on Google Play