İran'da helikopter kazası mülahazaları
19 Mayıs 2024 tarihinde İran Azerbaycan sınırındaki Giz Galası Barajından kalkan 3 helikopterden biri olan Bell 212 helikopteri İran’ın Doğu Azerbaycan Eyaletinin Verzigan kenti yakınlarında düştü. Düşen helikopterde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Emirabdullahiyan ile birlikte Doğu Azerbaycan Eyaleti Valisi Malek Rahmati ve Hamaney'in temsilcisi Şehit Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Muhammed Ali el-Haşim, iki Devrim Muhafızları komutanı gibi önemli isimler de bulunuyordu. Diğer helikopterde Enerji Bakanı ile Konut ve Ulaştırma Bakanı bulunmaktaydı. Helikopterin kırıma uğramasından sonra diğer iki helikopterin bir süre bölgede dolaştığı, düşen helikopteri aradığı açıklandı.
Kaza sonrası çelişkili açıklamalar ve bilgiler yayılmaya başlandı. İlk aşamada, İsrail kaynakları İbrahim Reisi’nin öldüğünü açıkladılar. Gerek İran gerekse dünya medyasında farklı bilgiler ve açıklamalar dolaşıma girdi. Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Katar, Türkiye ve Rusya arama çalışmalarına Yardımcı olmayı teklif ettiler. Keza Avrupa Komisyonunun bir yetkilisi İran’ın talebi üzerine Copernicus Acil Durum Yönetim hizmetinin etkinleştirileceğini ifade etti. AFAD Başkanı İran’ın Türkiye’den gece görüşlü arama kurtarma helikopteri talep ettiğini belirtti. Gururumuz Bayraktar Akıncı İHAsından helikopterin koordinatları verildi. İran resmî televizyonunun açıklamalarında kaza yerinde hiçbir yaşam belirtisinin olmadığı, helikopterin kuyruğu hariç tamamının yandığı belirtildi. Nihayet 20 Mayıs’ta helikopterde bulunanların cesetlerine erişildi.
Kazanın hemen ardından itibaren komplo teorileri de konuşulmaya başlandı. Dünya tarihinde meydana gelen çok sayıda uçak ve helikopter kazası da hatırlandı. Bunlar arasında kaza kanaati yüksek olan 1936 yılında İsveç Başbakanının öldüğü uçak kazası,1940’ta Paraguay Devlet Başkanının öldüğü uçak kazası gibi kazaların yanında yerden havaya roketle düşürülen devlet başkanı taşıyan uçaklar da bulunmaktadır. Örnek olarak, 1988’de Pakistan Devlet Başkanı Ziyaülhak’ın öldürülmesini, 1994’te Burundi ve Ruanda devlet başkanlarının öldürülmesi, vb suikastleri verebiliriz. Son olarak farklı düzeylerde suikast şüphesi taşıyan uçak ve helikopter kazaları vardır: 2010 yılında Polonya Devlet Başkanı ve devlet erkanını taşıyan uçağın düşmesi bunlar arasında bence en önemlisidir. O tarihten itibaren Polonya ciddi bir rota değişikliği yapmıştır.
Diğer bir kaza ise 1971’de Mao’nun en güçlü varisi olarak görülen, ancak Mao ile çatışmaktan da kaçınmayan Mao sonrasının en güçlü başkan adayı olan General Lin Biao’nun ailesiyle beraber 1971 yılında uçak kazasında ölmesidir. Siyasi dedikodulara göre General Çin’in ABD aile uzlaşmasını hazmedememişti, Rusya’ya kaçmak istemişti. Lin’in ölümünden sonra Çin Mao sonrası için süper güçler arasında daha dengeli bir siyaset izlemekle birlikte ülke içinde güçlü bir reform dalgası yaşamış, takiben de devasa serbest ticaret bölgelerinin açılmasını, Çin Komünist Partisi ile küresel kapitalist grupların anlaşmasını, Çin küresel sermayenin uçak gemisi olmasını, nihayet bugünkü küresel gücü doğuran hibrit güç yapılanmasını başarmıştır.
Bilindiği üzere ülkemizde de kuşkulu uçak ve helikopter kazaları vardır. Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağının Ankara’da düşmesi, etkili siyasetçi merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin kırıma uğraması bunlara iki temel örnektir. İran’daki kazada da helikopterdeki Cuma İmamının telefonla konuşması Merhum Yazıcıoğlu’nun yanındaki gazetecinin telefonla bilgi vermesi arasında İran basınında korelasyon kurulmuştur, tabi ki başka açılardan da benzerlikler üzerinde durulmuştur. Kaza veya kırım yoluyla suikastlerde bazı ülkelerin daha yetenekli olduğu herkesin malumudur. Bunun yanında açık suikastlerde ve katletmede bile asıl faillerin ustaca ve uzun zaman gizlendiği tarihen sabittir. Yusupof gibi Rus asılzadeleri tarafından öldürülen Rasputin suikastinin yaklaşık yüzyıl sonra ortaya çıkan bilgileri ve motivasyonu çok ilginçtir.
İran’da meydana gelen helikopter kazası üzerine farklı görüşler ilri sürülmüştür. İran’ın uzun bir dönemdir ambargo altında olduğundan dolayı cumhurbaşkanının kullandığı ana araçlarına bile gerekli bakım ve yedek parça sağlayamadığını, dolayısıyla teknolojik yetersizlikten dolayı helikopterin düşmüş olduğu (Lavrov, helikopterin düşmesinden ABD ambargosunu sorumlu tutmuştur), arama kurtarma çalışmalarında da........
© Haber7
visit website