Bilgi ve Bilinç Üzerine
Kıymetli dostlar, bir çok yazımda veri, bilgi, yorum, bilinç, vb üzerine farklı perspektifler dikkatinizi çekiyordur. Bu perspektifler ve yorumlar arasında kabul görenler olduğu gibi, eleştirilenler de oluyor. Elbette ki eleştiriler ve yorumlar bilginin geliştirilmesi için olmazsa olmaz nevinden katkılar. Her zaman serlevha olarak paylaştığım bir cümleyi hatırlatmak isterim: “Okuyan yazandan arif gerek!” Bu açıdan, sizleri temin ederim yazarken öğrendiğim kadar yazdıklarımızla ilgili yorumlarınızı, eleştirilerinizi ve katkılarınızı okurken veya dinlerken öğreniyorum. Bu açıdan, tüm okur dostlarıma minnettarım. Ancak, bazı eleştirilerin temelinde yukarıda saydığım kavramlarla ilgili bir ortak yaklaşım eksikliğinin etkili olduğunu gördüm. Bu yüzden, özellikle bazı yazılarımda temel yaklaşımları belirleyici kavramların ortak bilgisine sahip olmalıyız diye düşündüm. Bu yazı, başka bilgiler de içerse, genel olarak bu kavramlara tahsis edilecektir.
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, soruşturma polisliğinde ve istihbaratta olduğu gibi diplomatik operasyonlarda da doğru kurgu tasavvur edebilmek önemlidir. Doğru tasavvurun temel yapıtaşları eksik de olsa doğru bilgiler, olaylara etki eden her tür vektörel unsurlar ve sürekli inşa edilen gerçeğin heykelidir. Burada elbette ki, bilginin bütün kategorileri önemlidir. Veri ve bilgi kadar saha gözlemleri, olayların analizi, süzülmesi, bir sistematik içinde tasnifi ve istiflenmesi, nihayet yorumlanması, ileri tasavvurlar ve projeksiyonlar üretilmesi de önemlidir. Ancak, bütün bu süreçleri bir canlı uzviyetine kavuşturan, ana muharrik unsur “Bilinçtir” . Keza bilginin farklı veçhelerini, keyfiyetlerini, vs bilmemizi, idrak etmemimizi temin edecek olan da bilinçtir. Bilinç verilere ve bilgiye hayat verdiği gibi yön de verir.
Yazının zihinsel mimarisini belli bir bütünlük oluşturacak şekilde oluşturmak için her üç kavramı da (Veri, Bilgi ve bilinç) açıklamaya çalışalım. Önce veri ve bilgiden başlayalım istiyorum. Veri ve bilgiye ilişkin çok akademik bir derinliğe gitmeden, gerçek hayatta kullandığımız bilginin üzerinde, özellikle de bu köşedeki yazılar çerçevesindeki bilginin üzerinde duracağım.
Bilgi ve Enformasyon Üzerine
Bilgi kavramından önce enformasyon üzerinde durmak gerekir. Zira hem bilginin açıklaması hem oluşumu hem de bağlamı açısından enformasyon kavramı temel yapıtaşıdır.
Diğer yandan enformasyon yoğun bir çağda yaşıyor oluşumuz bilginin bütün gerçekliğiyle ortaya çıkışı ve üretilmesi süreçlerini doğru tanımlamamızı zorunlu kılmaktadır.
Enformasyon kavramı görece yeni bir kavramdır. Latince asıllı kelimenin kök- olan “informer” Fransızcada “Bilgi vermek, soruşturmak, haber vermek” anlamlarına gelmektedir. “Enformasyon” En genel anlamda belirli ve görece dar kapsamlı bir konuya veya bağlama ilişkin derlenmiş bilgi parçacığıdır.
Enformasyon kavramı farklı disiplinlerde birbirine yakın anlamlarda olsa da farklı perspektiflerden tanımlanmaktadır. Mesela İstatistikte enformasyon bir popülasyona ilişkin olarak toplanmış veriler ve bunların sayısal ya da görsel olarak sunulmuş özet çıktılarına işaret etmektedir. Burada istatistik konusuna ilişkin parametreler, başka alt istatistiksel çıktılar, sahada istatistik derlemenin konusu olan işlenmemiş göstergeler istatistiksel enformasyonu oluşturmaktadırlar. Burada enformasyonun derlenmiş ve işlenmiş biçimi söz konusudur. Bu hem sahadan derlenen bilgi parçacıkları hem de derleme ve değerlendirme metotları enformasyonu oluşturmaktadırlar. Yine 20. yüzyılın başlarında gelişen Modern İşletme Yönetiminin bağlamında enformasyon bir sorunun çözümüne ilişkin toplanan veriler, ham bilgi parçacıkları, bu sorunu çözmeye yarayan metotlar bütünü işletme enformasyonu olarak tanımlanmaktadır. Bu istatiksel enformasyon ile benzerlik taşımaktadır.
Ancak enformasyon kavramının asıl ortaya çıktığı ve yerini bulduğu alan bilişim alanlarıdır. Nitekim “Bilişim sistemi” karşılığı “”système de’informatique”tir. Bu enformasyon kavramı “Bir bilişim sistemi tarafından kayıt, depolama, sorgulama, düzenleme ve özetleme işlemlerinden geçirilerek biçimlendirilmiş ve anlamlandırılmış veriler” anlamında kullanılmaktadır. Günümüzde sanal zeka teknolojileri alanındaki gelişmeler ile artık “üretilmiş verilerden” bahsedilmektedir. Benzeri bir durum telekomünikasyon ve enformasyonbağlamında söz konusudur. Bu alanda da bilişim alanındakine benzer bir şekilde depolanan, kullanılan, analiz edilen veri yığınları söz konusudur. Zaten günümüz şartlarında artık telekomünikasyon ile bilişim alanı birbiriyle çok daha yakın ilişki halindedir. Bunlara ilaveten bilişim veya yeni teknolojiler tabanlı gelişmiş cihazlar tarafından toplanan verileri de enformasyon olarak nitelendiriyoruz.
Latvia’lı bir lise öğrencisinin deyişiyle “Enformasyon denizleri” ham haliyle sonsuz sayıda enformasyon birikimi içerirler. Bu enformasyon denizleri bir anlamda “bilginin
tarlasıdır”. Latvia’lı öğrenci daha 2012 yılı gibi hayli önceki bir tarihte tasarladığı yeni dünya haritasında okyanusları enformasyon denizlerinin yatağı olarak tanımlamış ve göstermiştir. Bu o kadar yerinde bir tanımlamadır ki, günümüzde basit bir kol saatinden tutun devasa teleskoplara kadar bütün cihazlar tarafından veriler toplanmakta, devasa veri merkezlerine transfer edilmekte, bu merkezleri yöneten insanlı veya otonom bilgi işlem teknolojileri sayesinde işlenmektedir. Bu açıdan baktığımızda, enformasyon kavramı bilişim sistemleri ve teknolojilerinin gelişimiyle asıl anlamını bulmuştur denilebilir.
Bu devasa veri yığınları artık günümüzde bu veri okyanuslarını kelimelerle ifade........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein