Türkiye’nin öğretmeni! |
Bugün Öğretmenler Günü…
Öğretmenlik” dendiğinde, zihnimizde yalnızca sınıfların içinde ders anlatan kişiler değil; insanın kaderine dokunan, ruhuna istikamet veren öncüler belirir.
O öncülerin başında ise hiç tereddütsüz Fethi Gemuhluoğlu gelir. Çünkü o, öğretmenliği bir meslek değil bir gönül terbiyesi, bir insan inşası olarak gören nadir isimlerdendir.
Gemuhluoğlu, insanın kalbindeki iyiyi, güzeli ve doğruyu uyandırmayı hayatının vazgeçilmez sorumluluğu bilmiş bir irfan eridir.
Sözünün ağırlığı, duruşunun temizliği ve dostluğunun cömertliğiyle sadece bir devrin değil; bütün zamanların öğretmenidir. Gördüğü her genci bir emanet, her çocuğu bir ufuk, her insanı ise Allah’ın bir tecellisi olarak okuyacak kadar derin bir kavrayışa sahiptir.
Bugün mesleğe yeni başlayan genç öğretmenlerimiz onu tanıdıkça; bilgiyle hikmeti, disiplinle merhameti, akılla kalbi buluşturmuş bu bilgeyi yalnızca sevmekle yetinmeyecek, onu bir yol işaretçisi olarak görüp izini süreceklerdir.
Bir nesle aşkı, dostluğu, sadakati ve vatan sevgisini aşılayan bu gönül adamını hatırlamak; bugünün öğretmenine de yarının talebesine de umut ve ilham verecektir.
Adanmış Bir Muallim
Hak katında değerli olan her şeye sarsılmaz bir vefayla bağlıydı: vatana, millete, dine, devlete, ağaca, kurda, kuşa, insana ve bu ülkenin çocuklarına… Vefasını sözle değil, hâl ile gösterdi.
Gençlerin gönlünde açtığı yol ile adeta bir irfan öğretmeni oldu. Her sözünde içtenlik, her davranışında Allah vergisi bir dirilticilik vardı.
Hukuk okuduğu hâlde edebiyat öğretmenliği yapması boşuna değildi. Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması ancak iyi yetişmiş bir nesille mümkündü. Ve o nesli yetiştirecek yüce gönüllü muallimlere ihtiyaç vardı.
Gemuhluoğlu kuşağı, ne kazandıklarını akıllarına bile getirmeden ülkeye ne kazandıracaklarını düşünen adanmışlardı. Bütün boşlukları doldurmayı kendilerine vazife bildiler. Onun asıl mesleği öğretmen değildi ama meselesi her daim insandı. İnsana ulaşmanın en etkili yolu öğretmenlikti. Bu sebeple yıllarca sınıflara girip yüreklere dokundu.
Sevdası sınıflara sığmayınca bu kez bütün ülkeyi “açık okul”a çevirip Anadolu çocuklarını yetiştirmeye başladı. Gelecek bir vakti mübareğe büyük nefesli gençleri hazırlamaya koyuldu. “Her türlü hizmet hakkadır” şuuru ile Türkiye’nin öğretmeni oldu.
Bir dostu onu şöyle özetlemiştir: “Osmanlı’dan sonra kabiliyetli insanları daha da yükseltmek için çalışan tek kişiydi.”
Onun rahle-i tedrisinden geçenler yalnızca şahsiyetlerini bulmakla kalmadı; vatana ve millete aşkla hizmet etmenin kutlu seferine hazırlanmış birer gönül eri olarak yetişti. Bu mektepten yolu geçen nice genç zamanla şiirin inceliğini, düşüncenin vakarını, devlet işinin ciddiyetini, akademyanın izzetini kuşanarak şair, yazar, devlet adamı ve akademisyen oldu.
Gemuhluoğlu,........