İsrail'in mimarı, Filistin'in celladı Kissinger
Filistin'i yok saydı...
İsrail'i güçlendirdi...
Orta Doğu'yu yeniden dizayn etti...
Savaşları "denge" maskesiyle meşrulaştırıp, Soğuk Savaşı ABD lehine çevirdi. Ancak geride yakılmış ülkeler, çökmüş şehirler, parçalanmış toplumlar bıraktı.
2 yıl önce bugün, 29 Kasım 2023'te kalp yetmezliğinden ölen Henry Kissinger, Batı için dünyanın kaderini şekillendiren bir stratejist. Bizler için ise onun mirası, yıkımın doğal hale getirilmesi bu topraklarda. Bugün milyonlarca insanın kaderi, onun attığı adımların gölgesinde yaşamaya devam ediyor. Ve bu acı en çok da Müslüman coğrafyalarda hissediliyor.
KISSINGER HEDEFİNE ULAŞTI MI?
Henry Kissinger, Amerika'da İngilizce bilmeden başladığı hayatını, birkaç yıl içinde akademik çevrenin merkezine taşımayı başardı. Harvard'da siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okudu. Güç dengesi, devlet davranışı, jeopolitik hesaplar onun entelektüel kimliğinin temel yapı taşlarıydı.
Diplomasiye ahlak değil çıkar penceresinden bakan, savaşın bazen "yapıcı" olabileceğini düşünen, güç dengesini devletlerin kaderinden daha önemli gören bir zihin inşa etti. Bu yıllar, Kissinger'ın dünyayı nasıl göreceğinin şifrelerini barındırıyordu. "Devletler çıkar için hareket eder, İnsan hakları ve halkların kaderi diplomaside tali unsurlardır. Düzen, ancak güçle kurulur." Bu cümleler Kissinger'ın düşünce dünyasını anlatan cümlelerdi. Ve Siyonist kimliğiyle birleştiğinde Müslüman coğrafyalarda atacağı adımların tamamında belirleyici oldu bu zehirli anlayışı.
1969'da dönemin ABD Başkanı Nixon tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atandı. 1973'te ise Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturdu. Bulunduğu pozisyon ona devletlerin kaderini belirleme gücü veriyordu. Adalet için değil, çıkar için, barış için değil, İsrail başta........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden