Aile bizim medeniyetimizin kökü; Anne, Âdem’in aynasıdır

Başkan Erdoğan, Karabağ’ın kurtuluş yıldönümü sebebiyle Azerbeycan’a yaptığı ziyaretten dönerken dokuz Kasım 2025 günü uçakta yirmi kadar gazeteciye yaptığı konuşmada aile ile ilgili olarak:

“Nüfus artış hızında şu anda maalesef 1,7’deyiz.

Bu bir intihardır.

Bunu çözmemiz lazım”, dedi.

Neredeyse on yıldan beri, aile konusunu yazıyorum.

Çünkü görünen köy kılavuz istemiyor, perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor.

Ailede rollerin değişmesiyle birlikte ortaya çıkan tablo bize, bu işin sonunun hayır olmayacağını gösteriyordu.

Yıllardan beri güçlü kadın diye diye; önce kadının gücünü erkeğin gücüne eşitledik, sonunda erkekten daha güçlü bir kadın modeli çıktı karşımıza.

Ardından da güçsüz, pısırık, kadınsı bir erkek, tablodaki yerini aldı.

Roller değişince ailede huzur, birlik ve saadet kalmadı.

Yani uzun yıllardır, Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları tarafından uygulanan ve Avrupa kökenli olduğu açıkça bilinen, kadın hakkındaki uygulamaların hemen hepsi, diyebilirim ki, ‘çalışan anneleri’ hedef aldı, sürekli onların lehine konuştu ve ne yazık ki hala konuşmaktadır.

Oysa kadın çalışma oranının yüksek olması ile övünen bu kirli anlayış toplumu zehirliyor, aileyi dağıtıyor.

Onuruyla ‘ev kadınıyım’ diyen, anne’yi unutan ve unutturan bu batıl ve batılı gayretlerin sonucunda ülkemiz felakete sürükleniyor.

Kadının çalışması denen ve toplumu içten içe kemirerek yozlaştıran; kozmetiğe, sosyal medyaya, modaya, giyime, süslenmeye, spora, bağımlı hale getiren ve sonunda aileyi ayrıştıran bu akım bize, Avrupa sanayi toplum yapısının çarpık bir ihracıdır.

EVİN İŞİ İŞ DEĞİL PATRONA ÇAY VERMEK İŞTEN SAYILIYOR

Sanki kadın evinde çalışmıyormuş gibi haksız, hukuksuz ve sakat bir anlayıştır bu.

Ve dahasını söyleyeyim: Bu yapılanlar aileyi ve toplumun geleceğini hedef alan sinsi bir projedir.

Kadının evde yaptığı işi, işten saymıyor bu adaletsiz anlayış.

Kadının sosyal hayata katılımını, erkekle birlikte dışarıda çalışma olarak anlayan ve pratiğe döken Batılılar, tarih boyunca kadına yaptığı ikinci sınıf insan muamelesinin bedelini, onu erkeklerle yan yana ve iç içe çalıştırarak ödüyor güya.

Bir bakıma, günah çıkarıyor.

Tarihin yakın dönemlerine kadar kadını insan olarak kabul etmeyen Batılı anlayış, İslam’dan etkilenerek pozisyonunu değiştirmiş, onu insan yerine........

© Haber7