Ahlakın etiketi olmaz |
Son günlerde medyada ve sosyal ağlarda dönen tartışmalar, bir kez daha toplumumuzda derin yaralar açma çabalarını bir kez daha su yüzüne çıkardı.
Ela Rümeysa Cebeci isimli spiker ve gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu kullanımının yanı sıra hakkında çıkan skandal iddialar, Türk medyasının bir bölümünün derin çelişkilerini bir kez daha ortaya koydu.
Medyanın önemli bir bölümü de töhmet altında kaldı…
Söz konusu iddia ve skandallar; sadece bireysel olmanın olmanın ötesinde, ideolojik kamplaşmaların yeni bir savaş alanı haline getirilmeye çalışılıyor.
Birileri Ersoy'un kendini muhafazakâr olarak konumlandırmamak adına sürekli olarak vurguladığı savunma mekanizmasını yakından bildiği halde; onu muhafazakâr gibi göstermeye çabaladı.
Ancak Mehmet Akif; denk geldiğimiz her ortamda, katıldığımız ortak programların sohbet aralarında sanki sorgulanacakmış gibi sebepsiz yere, “Muhafazakâr değilim, dindar bir insan değilim, AK Parti’ye hiç oy vermedim” ifadelerini kullanır ve seküler olduğu vurgusunu yapmaya çalışırdı.
Cebeci'nin söz konusu iddialarla karşılaşana kadar ‘bihaber olduğumuz imam hatip lisesi mezunu olması’ ile........