Trump’ın barış gösterisinin anatomisi

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de ateşkesin uygulamaya girmesinin ardından İsrail ve Mısır’a yaptığı ziyaretlerde kendine özgü diplomasi gösterisiyle sahnedeki yerini aldı.

Gazze’de çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşan yaklaşık 70 bin kaybolan hayatın, 170 bin yaralının ve enkaza dönen şehrin gölgesinde Trump, önce bu ağır soykırımı uygulayan İsrail’i ziyaret etti.

Tel Aviv sahiline, kumların üzerine mavi boyayla yazılan üç futbol sahası büyüklüğündeki “Teşekkür ederiz” dev yazısı ve havaalanındaki gösterişli karşılamanın ardından İsrail Parlamentosuna (Knesset) gelen Trump, dakikalarca ayakta alkışlandı.

SİLAHA ÖVGÜ SOYKIRIMA DESTEK

Trump’ın Knesset konuşması, sözde barış mimarından çok bir silah üreticisinin en mutlu rüyası gibiydi:

“Dünyanın en iyi silahlarını üretiyoruz, İsrail’e çok verdik, siz de onları iyi kullandınız.” dedi. Bu ifade, soykırım iddialarıyla dolu bir katliamın ortasında, sivillerin kanına karışmış silahları adeta bir başarı hikayesi olarak sunmakla eşdeğerdi.

Soykırıma cephane sağlayarak en güçlü desteği veren Trump, İsrail’in katliamlarını överken Filistinlilerin acılarına gözlerini kapatmayı tercih etti.

Övgülere boğduğu B-2 bombardıman uçaklarından 28 tane daha sipariş verdiklerini açıklayan Trump, konuşmasında yalnızca silahları değil, kendi ailesini de sahneye sürdü.

İbrahim Anlaşmaları ve Kudüs’ün başkent ilan edilmesi gibi tartışmalı adımların mimarı olan ve Yahudi kimliğiyle öne çıkan damadı Jared Kushner’e, İsrail Parlamentosu huzurunda da teşekkür etti.

Kushner’in Washington’dan Tel Aviv’e uzanan o tanıdık kirli hattı, Trump’ın diplomatik oyununda yeniden etkinleştirildi.

Ve Trump, bunu yaparken kızı Ivanka’nın “Yahudiliğe geçişini” kullanmayı da ihmal etmedi.

İsrail’e olan bağlılığını yalnızca siyasi değil, kutsal bir aidiyet zırhına büründürerek takdim etmeye çalıştı.

TRUMP’IN GÖZDELERİNİN AĞLAMA DUVARI MESAİSİ

ABD heyetinin İsrail ziyaretinin en sembolik sahnelerinden biri, damadı Jared Kushner, kızı Ivanka Trump ve Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff’un Ağlama Duvarı mesaisiydi.

Yahudi olan bu üç ismin, Trump Kudüs’e gelmeden önce Ağlama Duvarı’na yaptıkları ziyaret yalnızca sembolik bir dua değil; İsrail’le kurulan güç, sermaye ve inanç bağının üç sacayağını temsil ediyordu.

Netanyahu’ya yakınlığı gençlik yıllarına dayanan Kushner, Trump’la İsrail arasındaki en güçlü bağ; Ivanka, iki ülke arasındaki siyasetin duygusal ve dini yüzü; Witkoff ise diplomatik ve finansal köprü konumundaydı.

Bu ziyaret, bir ibadet sahnesinden çok Trump ile Netanyahu arasındaki ittifakın yeniden teyidi gibiydi.

Trump ailesi, İsrail’e yalnızca siyasi değil, aynı zamanda ideolojik ve ekonomik bağlılığını da “duvarın gölgesinde” ilan etti.

Ziyaretin devamında Knesset kürsüsünde duyulan “silah övgüleri”, işte o duvarın önünde........

© Haber7