Gürcistan'da ülke tarihinin 11. parlamento seçimi geçen hafta gerçekleşti. Üç milyondan fazla seçmen, 150 milletvekilini belirlemek için oy kullandı.
Başbakan İrakli Kobakhidze, seçim günü kameraların karşısına geçti. Ülkesinin ABD ve Avrupa Birliği ile son dönemlerde bozulan ilişkilerinin düzelmesi çağrısında bulundu. Zamanlaması manidardı.
Zira Batı, 2012'den beri iktidar olan Gürcü Hayali Partisi'ni totaliter bir rejim oluşturmakla suçluyordu. Tiflis yönetimi, ilkbaharda gösterilere neden olan "yabancı etkinin şeffaflığı" yasasını yürürlüğe koymuş; Kısa bir süre sonra Gürcistan'ın, AB'ye katılım süreci askıya alınmış ve mali yardımlar dondurulmuştu.
Benzeri bir hamle de Washington'dan geldi. Biden yönetimi de yardımları kesti. Ortak askeri tatbikatları iptal etti. Kobakhidze'nin ABD Başkanı Biden'ın BM'de liderler için verdiği akşam yemeğine girişi bile engellendi..
Başbakan Kobakhidze, tartışmalı yasaların, ulusal egemenliğin pekiştirdiğini vurguladı. Batı’nın ana muhalefetteki Birleşik Ulusal Hareket Partisi'ni desteklediğini söyledi. Muhalefetin Gürcistan'ı Rusya'ya karşı savaşa sürükleme girişiminde olduğunu ifade etti.
Kobakhidze'nin açıklamalarına bakıldığında, kendisinin Batı karşıtı olduğu düşünülebilir. Ancak bu doğru değil.
Kobakhidze, Gürcistan’ın AB ile entegrasyonu sürecini destekliyor. Gelecek yıllarda birliğe girmek istediklerini belirtiyor. ABD'yle stratejik ortaklık ilişkilerni de devam etmek istediklerinin altını çiziyor.Fakat düştüğü şerh önemli... "Talimatlara göre değil, ülke çıkarları doğrultusunda adımlar atacağız" diyor Kobakhidze.
Batıya, Gürcistan'ın iç işlerine karışmama noktasında çizgi çekiyor.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili'yse Kobakhidze'den memnun değil. Zurabişvili, muhalefeti Avrupa ile entegrasyon sürecinin kolaylaştırılması için birlik olmaya çağırdı. Ülke yönetiminin otoriterleştiğini........