Vahşetin köpekleri
Yabancılaşma her çağ ve zamanda, her ülke ve toplumda insanı kendi özünden ve değerlerinden, kendi ruh ve mana âleminden uzaklaştırmakta önemli rol oynar.
İnsanın din tarih, kültür ve medeniyetinden kopması kendi özünden ve kimliğinden uzaklaşmasına yol açar. Kendisini kendisi yapan, onu değerlerinden koparan, kalabalıklar içinde yalnızlaştıran insanın kendine ait öze ve ruha yabancılaşmasıdır.
Medeniyetten ve insanlıktan uzaklaşmaya başlayan insan yozlaşma yabancılaşma vahşileşme ve barbarlaşmaya başlar. Kalabalıklar içinde yalnızlaşır, ürkek ve çekingen bir yaratık haline gelir. Egosuna yenik düşer. Kendi doyumsuz arzu ve isteklerinin, çıkar ve menfaatlerinin girdabında hayalleri ve ütopyalarının esiri haline gelir.
Çağdaş medeniyet anlayışının doyuma ulaştığı toplumlar ve ülkelerde insanın içindeki insanın her gün biraz daha can çekişmesinin asıl nedeni insanın kendi iç dünyasından uzaklaşması dış dünyasına mahkum olmasındandır.
Medeniyetin en çok geliştiği zannedilen batı toplumlarında insanın içindeki insanın ve insani değerlerin az geliştiği, hatta eskisinden daha da gerilediği onların vahyin aydınlığından uzaklaşması inkarın ve taşkınlığın sınırlarını aşmasındandır.
İnsan adalet ve barış adına yalana teslim olduğu, yalanı doğru bulduğu, yalanla içli dışlı olduğu sürece o toplum ve ülkedeki siyaset ve onun kurumları da tehlikeli ve saldırgan bir hal alır. Kendi kutsalına, dava ve düşüncesine kendi kardeşine yoldaş ve arkadaşına sorun çıkaran insan, düşmanlarına umut veren, moral ve motivasyon sağlayan fikir, düşünce, eylem ve söylemlerin kuklası haline gelir.
Bir toplumda bir gurubun ak dediğine, diğeri inat ve ısrarla kara demek için çırpınıyorsa,........
© Haber7
visit website