menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Korku İmparatorluğu

11 0
17.10.2025

Tayvan-Çin gerilimi, uzun yıllardır ABD ve Çin arasında süregelen güç gösterisi ve çatışmanın arenası oldu. Tayvan, resmi olarak kendini "Çin Cumhuriyeti" olarak nitelerken, Çin’in Tayvan'ı kendi toprağı olarak görmesi çatışmanın odak noktası. Bu durum, bölgedeki küresel istikrarı tehdit eden bir gerilim kaynağı olmaya devam ediyor.

1949 yılında, Çin iç savaşının sona ermesiyle Mao Zedong'un liderliğindeki Komünist Parti'nin iktidara gelmesiyle Tayvan, Kuomintang (KMT) hükümetinin sığındığı ada olmuştu. O günden bu yana, Tayvan ve Çin arasında siyasi ve askeri gerilim kesintisiz devam ediyor. Batı Blokuna bağlı demokratik bir hükümet yapısına sahip olan Tayvan, Çin ise tek partili komünist yönetimiyle yönetiliyor.

Çin, Tayvan üzerindeki etkisini artırmaya çalışırken, Tayvan da bağımsızlık arayışını sürdürmekte ısrarlı. 2020'de Tayvan'da Tsai Ing-Wen'in yeniden seçilmesi, Çin ile olan ilişkilerde daha sert bir duruş sergilemesine ve Tayvan'ın bağımsızlığını destekleyen bir politika izlemesine neden oldu. Bu durum, Çin hükümetinin sert tepkisini çekti.

Çin, Tayvan'a karşı askeri baskılarını artırdı ve bölgede askeri tatbikatlar düzenlemeye başladı. Bu da Tayvan'ın uluslararası toplumdan destek arayışına yol açtı. Özellikle ABD, Tayvan'a olan desteğini artırarak Çin'e karşı bir denge unsuru olmaya çalıştı. Tayvan'ın uluslararası alanda tanınma çabaları, Çin'in sert tepkileriyle karşılaştı. Bu bölgedeki gerginliğin armasına en büyük neden.

Tayvan-Çin krizi, sadece iki taraf arasındaki bir çatışma değil, aynı zamanda küresel ölçekte güç dinamiklerinin de bir yansımasıdır. ABD'nin Tayvan'a olan desteği,........

© Haber7