Bismillahirrahmanirrahıım
Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan ve kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret ’in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı
Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun.
Yahya’lar, Heniyye’ler, Meşal’ler; söz konusu davamız olduğunda bir hiç mesabesindedirler.
İsimlerinin bir önemi yoktur.
Onları değerli kılan o kutlu davanın bir neferi olma ve o uğurda mevcudiyetlerini Hak davaya adamış olmalarındandır.
İslam Dava'sının bize ihtiyacı yoktur!
Hepimiz bu Hakk Davaya muhtacız! Dava Bizsiz yaşar! Biz, Davasız yaşayamayız!
Tıpkı suyun ve oksijenin bizsiz yaşayabileceği ama bizim susuz ve oksijensiz yaşayamayacağımız gibi.
Aslolan İslami davadır. Bizler, hata, kusur ve acziyetimizle bu davada var oldukça değerliyiz.
Ve bu dava ki; ne bana, ne sana, ne Ebu Ubeyde’ye, ne Halide ne de Meşal’e muhtaç değildir. Biz dava ile izzet buluruz.
İşte o izzeti; genci yaşlısı, kadını erkeğiyle taşıyanların asrımızdaki diyarı Gazze ve O’nun cengaverler ordusunun liderlik kadrosu bir araya gelmiş ve imamı şehid edilse dahi, cemaatle saf namaz düzeninde olduğu gibi hemen ardında ki imamete geçerek mihrab ta yerini almıştır.
‘’Siz,........© Haber Vakti