Aynı sofranın çocukları |
Kardeşlik… Bu topraklarda en çok ihtiyaç duyduğumuz ama en çok geciktirdiğimiz kelime. Bugün yeniden konuşulması gereken yalnızca bir barış meselesi değil; yeniden büyük Türkiye idealinin en samimi paydasıdır. Kardeşlik süreci, ayrışmanın değil bütünleşmenin adıdır; kimliği, dili, inancı, oy rengi ne olursa olsun “aynı sofranın çocuklarıyız” diyebilme cesaretidir.
Siyasilerin ortaya koyduğu irade elbette kıymetli… Ama bu iradenin ete kemiğe bürünmesi için halkın da aynı kararlılıkla “şartsız kardeşlik” demesi gerekiyor. Bugün ders alma günüdür. Yanı başımızdaki acılara, yıllarca süren kırgınlıklara ve geleceğe devrettiğimiz yüklerimize bakıp; birliğin sesinin artık daha güçlü çıkacağına inanma zamanıdır.
Çözüm Sürecinin Sessiz Kazanımları
Önceki çözüm süreci eksikliklerine rağmen önemli bir şey öğretti bize:
Birbirini tanıyan toplumlar çatışmaz.
Doğu’da görev yapan bir polis, karşısındaki gencin gözündeki umudu gördüğünde; batıdan gelen bir öğretmen, köy okulundaki bir öğrencinin saf sevgisine dokunduğunda; şehirlerarası kaynaşmanın barut kokusunu bile boğabildiğini anladık.
Evet, süreç yönetiminde büyük hatalar yapıldı. Hem örgütün manipülatif duruşu hem de devletin zaman zaman netlikten uzak tavırları güveni sarstı. Ancak bu, o........