Münafıklar devleti

Dünyanın herhangi bir ülkesinde, sürekli memleket lehine olanları tenkit eden bir yapı yoktur. Varsa da biz bilmiyoruz.

En azından bizim memleketimizde durum bu. Hatta memleketin bir yanlışını görünce, ülkeye zarar verecek bir şey olunca canı gönülden destekleyenlerin olduğu tek ülkedir Türkiye.

Hep merak ederdim eskiden bu nasıl sürekli vaki oluyor diye.

Bir zatı namübarekle konuşuyorum, bana diyor ki “yakında Togg’un da, uçak gemisinin de, Altay tankının da vs. foyası meydana çıkacak, bak bekle!...”

Nedir dedim ortaya çıkacak foya?

Dedi “bunlar hep uydurma!...”

Genelde ağzımın iyi laf yaptığını söylerler ama burada tıkandım kaldım.

Türkçe sözlükte bu cümlelere karşı söylenecek bir kelime yok.

Bu kadar aldanmışlığın bir arka planı olmalı.

1926’da helikopter üreten Türkiye’yi bu üretimden vazgeçiren irade kendisinin ilerici, çağdaş ve laik olduğunu söylüyor.

Nuri Demirağ’ı perişan edip 1936’da dünyada uçak üretebilen 6 ülkeden biri olan Türkiye’yi uçaksız bırakan irade kendisinin çağdaş ve laik olduğunu söylüyor.

Silah üreten ve Filistin’e destek verdiği için fabrikasıyla havaya uçurulan Nuri Killigil’i yok eden irade kendisinin ilerici, çağdaş ve laik olduğunu söylüyor.

Uçak bombası üreten Şakir Zümre’yi tehditle soba üretmeye zorlayan irade kendisinin ilerici, çağdaş ve laik olduğunu söylüyor.

Bunlar geçmişteydi. 70 yıl boyunca Türkiye’yi geri bırakmayı başardılar. Ve bu irade ilerici, çağdaş ve laik olduğunu söylemekten geri durmadı.

Aynı irade bugün iha-sihaya engel olmaya çalıştığı gibi, her şeye de engel olmaya çalışıyor.

Yeter ki Türkiye kalkınmasın; biz çağdaş, laik ve ilericilik palavrasıyla pardon sloganıyla aya bile gideceğimizi bilelim.

100 yıldır ilerlemeye mani olan ittihat ve terakki artıkları, çok ilginç bir şekilde sürekli Müslümanları “millet aya gidiyor sen başörtüsü takıyorsun” yaftasıyla suçlayıp kendilerini bir türlü ne olduğunu anlamadığımız ve bir türlü görme imkânı bulamadığımız o bahsettikleri ilericilik sloganının arkasına izleyip sadece çığırtkanlık yapmakla varlıkları devam etti. Çok garip.

Fakat ben bu maddi geri kalmışlığın tartışmasız faillerinin bu beyinsizliklerinden bahsetmeyeceğim. Konumuz başka.

Bu millete düşmanlıkları şeytanı şeytanlığından utandıracak seviyede olan bu güruhun verdikleri zarar keşke maddi terakkiyi engellemekle kalsaydı.

Maddi eksiklik bir şekilde telafi edilebilir.

Lakin öyle bir zarar veriyorlar ki, şeytanı emekliye........

© Haber Vakti