Suriye için ne yapabiliriz?
Suriye rejimi test ediliyor. Golan’da ufak tefek çatışmalar, Cerbel-i Dürzde yeni yerleşim bölgeleri.
Golani’nin gelip gideni eksik olmuyor. Ama Golani Şam’dan dışarı çıkmıyor. Oysa kendi kontrolleri altındaki bölgelere ziyaretler gerçekleştirilmesi gerekir. Güvenli, istihbarat, asayiş konusunda da birilerinin çıkıp topluma bir şeyler söylemesi gerek. TEK SES her zaman iyi değildir. Susan kalabalıklar birbirinden cesaret alıp konuşmaya başlarlarsa gürültüden kimin ne dediği anlaşılmaz hale gelir.
Bizim geleneğimizde “Muvakkat” olarak “Şura Hükümetleri” vardır. Yerel yönetimlerin geçici yönetimler oluşturup, bunların temsilcilerin Şam’la irtibatlandırılması, bunlar arasında “Geçici” bölgesel yerel yönetimler oluşturulması gerekir. Tabi, zabıta, polis, tretoryal savunma birliklerinin de bir düzene kavuşturulması gerekir. Silahların kontrol altına alınması/ruhsatlandırılması da önemli bir konu. Bunlar kadar önemli bir diğer konu, diplomatik merkezler, dost ülkelerin diplomatik merkezleri üzerinden Diaspora ile temas kurulması acil ve en önemli bir konu.
Suriye’de bir çok şey bitmedi ve bir çok şey henüz yeni başlıyor. Sabırlı ve dikkatli olmamız gerek.
Suriye’nin adı ne olmalı. Bana göre “Bilad-ı Şam”, “Dar-ul Selam” tadında bir şey olmalı. Bu coğrafya Mescid-i Aksa’nın mik’ad alanı içindedir. Filistin, Suriye ve Irak’ın güneyi İslam Coğrafyasıdır. Kuzeyi Doğu Roma Bizans, batısı Pers, Batısı Mısır uygarlığı. Yakın zamana gelince Emevi, Abbasi, Seçuklu, Osmanlıyı, Moğol İstilasını, Siyonist işgali anlamadan Suriye’yi, yani bu “Asurların ülkesi”ni anlayamayız. Bu ülkedeki ABD, İngiliz, Fransız, Alman, Rus, İran varlığını anlamadan da olmaz. Bu topraklardaki Sosyolojiyi anlamak için Sünni/Sufi, Şii, Selefi geleneği de bilmemiz gerekiyor. İslam, Hristiyan, Yahudi TeoPolitiğinin yanında SDG koalisyonundaki Arap, Türkmen, Kürt, Fars etnisitesini, Dürzi, Süryani, Asuri, Keldani, Ermeni etnisitesini de bilmek gerek.
YPG’nin Rojova dediği Suriye'nin kuzeyindeki mevcut Kürt nüfus (Kamışlı, Aynel Arap), Aynı bölgedeki Arap ve Türkmen nüfus 'dir. Deyrzor eyaletinin tamamında hemen hemen hiç Kürt yoktur.” Sahi binlerce km uzaktaki ABD’nin, İngiltere’nin, Rusya’nın burada ne işleri var. Yüzyıl önce tek devlet olan Türkiye’nin buradaki varlığını sorgulayan akıl nasıl bir akıl sizce!
Suriye 1 Ocak 1944 de kurulmuş 23 milyon nüfusa sahip 185.180 km²’lik bir toprağa sahip, sıradan bir devlet değil. Bölgenin kilit taşı hükmündeki birkaç ülkesinden biri. Akrabalık ilişkileri bulunan Suriye ve Filistin diasporası tüm dünyada bugün tahmini olarak 15.000’un üzerindedir ve bu nüfus bugünkü Suriye nüfusunun % 60’ın üzerindedir. Bugünkü Suriye’de, etnik olarak Arab unsurlar u, Kürtler , Türkler/Türkmenler %5, Dürziler %3, Süryaniler %2, Çerkezler: %1, Ermeniler ve Ezdiler %1.. Arapları ’i Nuseyri, diğer Şii topluluklarla birlikte toplamda . Dini/Mezhebi açıdan Sünni nüfus r, Nuseyri ve Şii , Dürziler %4, Hristiyanlar ve diğerleri %2, Diğer %4 (Bu veriler yaklaşık, ortalama verilerdir)
Bu işin Teolojik, etnik, ideolojik, politik, sosyolojik açıdan anlaşılması çok kolay değil. Bu iş öyle Demir Çimento İhale, Müteahhitlik hizmetleri ile çözülecek bir şey değil. İnşallah bu iş bu pazarlıklara kurban edilmez. Dün ÖSO, Fethi Mübin, HTŞ’yi konuşuyorduk, bu gün Golani’den başka bir şey yok. İnşallah Liderlik bir fenomene dönüştürülmez. Birileri bu işi troller ve algı yönetimi ile başka yerlere çekmez. Suriye’nin yeni bir Tanrı kıral’a, bir Tek Adama ihtiyacı yok. Hayali vaadlerle inşallah insanlar halk beklenti içine sürüklenmez. Hiçbir gerçek, hayalin kışkırttığı talepleri karşılayamaz.
Bakın üzerinde konuştuğumu coğrafya, Arz-ı Mev’ud coğrafyasıdır. Kudüs’ün devamıdır. Bir bakıma Mescid - aksa’nın mik’ad alanıdır. Vahiy coğrafyasıdır. Bu coğrafya, Melheme-i........© Haber Vakti
