Her şey birbirine çok karıştı. Giderek daha da çok karışıyor. Toplumun halini görüyorsunuz, cinayetler, intiharlar, Şeytana tapmalar, fuhuş, uyuşturucu, kumar adeta bir salgına dönüştü.
Hatırlıyorsanız “Ahlak”ın yerine “Değerler eğitimi” diye bir şey uydurdular, İlahiyatçıların yerini sosyologlar, Psikologlar, Hocaların yerini yaşam koçları aldı. Sonuç ne oldu? Biraz AGARTHA, biraz EPSTEİN, bir SATANİZM, biraz EZOTERİZM.. Herkes Kahinlerin, Kehanetlerin peşinden koşuyor adeta, siyasetçisi, dinci(!?)si. Hayatımıza dair gerçeklerin yerini Artırılmış sanal gerçeklik aldı. Ekonomi ile ilgili veriler, siyasi veriler, neredeyse verilerin tümü DeepFake. Hani adil şahidler olacaktık. Hani ölçüyü tartıyı, teraziyi doğru tutacaktık. Siz o teraziyi pazarcı terazisi mi sandığınız. Kaldı kı o terazi de çok değerli. Troller “ölü yüzü pudralama”ya devam ediyorlar. Hayır hayır, böyle gidemeyiz.
NATO’da, ABD ile beraberiz, AB’ye üye olmak istiyoruz, ama AB’ye üye olan Kıbrıs Rum kesimini tanımıyoruz. Azerbaycan’la iki devlet bir milletiz ama, Azeriler İsrail’e üs veren dünyada tek devlet. Rusya ile dostuz ama
Rusya Taliban’ı terör örgütü listesinden çıkarttı. Küreselciler ulusalcılara karşı. Biz NATO’nun sadık bir müttefiki olarak, batının refah ve güvenliği için “ucuz asker” olurken, batının sıçrama tahtası, tatbikat üssü, savaş paratöneri, tarassut kulesi, vekalet savaşları için operasyon alanı olarak yarım asırdır nöbetteyiz. Ulusal olarak NATO’dayiz, Laik bir Cumhuriyetiz. Küresel safta, iki devlet, bir millet olarak İsrail’in işgalcisi olduğu kendi ülke sınırları dışında askeri üssü bulunan Azerbaycan ile bareber En büyük Azeri nüfusunun yaşadığı Şii İran'a karşıyız. Sünni ve Sufi geleneğe sahip bir ülkeyiz ama, sufizmi şirk kabul eden Vehhabi ülkeleri ile şimdilerde tekrar dost oluverdik. Hindistan Türklere ve Müslümanlara yapmadığını bırakmıyor. İsrail’le dost olan Hind yönetimi ile İran’la birlikte ortak ideallerimiz için BRİCS’te birlikte olacağız.
Hani Özel ve Bahçeli siyasi nezaket gereği (!?) şakalaştı, Erdoğan TBMM’ye gelişinde Özel ve arkadaşları aynı nezaket gereği hep beraber ayağa kalktılar ya, bugün de Taliban ile İran Rusya ile birlikte NATO’ya karşı. Ya hu, dün Taliban Rusya’ya karşı savaşmamış mı idi. Rusya’ya karşı ABD Laden’e Stringer füzesi vermemiş mi idi, İran da Taliban’a karşı değil mi idi. Ha! Tamam, dün dündür, bugünse bugün! Bu arada Rusya Taliban’ı terör listesinden çıkartmış. Türkiye’nin BRICS üyeliği de sanırım beklemeye alınmış. Türkiye’nin “son kararı” bekleniyormuş. “Aktif denge” etiketli, “mavi boncuk” siyaseti artık eskisi kadar müşterisi olan bir siyaset tarzı değil.
Sahi bir “Müslüman bir ülke” olarak Batı’nın mı Şovalyesiyiz, Doğu’nun, daha açık sorayım Rusya’nın mı? FG’de Müslüman halifesi kılıklı Vatikan’ın kayıt dışı “Kardinal”i olduğu söylenmiyorlar mı? İş’e bakın, Taliban ve İran barışıyor, Rusya ile beraber NATO’ya karşı cephe açıyor.. Ama öte yandan Türkiye NATO ile birlikte “kızıl elma projesi” için çalışıyor da, biz “Türk birliği”ni sağlamadan HABAT, “Türk dünyası Hahamlar Birliği”ni kurdu bile, hem de Hilafet merkezi İstanbul’da. Tabii yasa ile mana ve mefhum olarak, TBMM ve Cumhuriyetin şahsı manevisinde mündemiç olduğu ifade edilen Hilafet tabi ki yasak! Durun daha bitmedi, sırada KARAY Birliği, yani, Yahudi olmadan MUSEVİ olan halklar da artık İstanbul merkezli olarak yeni bir birliğe sahip olacaklar. NUHİ YASALAR çerçevesinde Türkiye üzerinden örgütlenecekler.
Bir de HAZARA projesi var........