ALMANYA’NIN İMALAT SEKTÖRÜ YENİDEN DARALIYOR |
Avrupa ekonomisinin lokomotifi olarak kabul edilen Almanya’dan gelen son veriler, kıtanın ekonomik görünümüne ilişkin soru işaretlerini yeniden gündeme taşıdı. 2025’in son aylarında açıklanan öncü göstergeler, Almanya’da imalat sektörünün bir kez daha daralma bölgesine girdiğini ortaya koyuyor. Bu gelişme, yalnızca Almanya’nın kendi ekonomik dengeleri açısından değil, aynı zamanda Euro Bölgesi’nin genel büyüme dinamikleri bakımından da kritik bir eşik anlamına geliyor. Zira Almanya’nın sanayi performansı, Avrupa ekonomisinin nabzını tutan en önemli göstergelerden biri olmayı sürdürüyor.
Sanayideki zayıflık kalıcı mı oluyor?
Almanya ekonomisi uzun yıllardır güçlü sanayi altyapısı, yüksek katma değerli üretimi ve ihracat kapasitesiyle öne çıkıyor. Otomotivden makine-teçhizata, kimyadan elektronik sanayiine kadar geniş bir üretim ağına sahip olan ülke, bu yönüyle Avrupa’nın üretim merkezi konumunda. Ancak son iki yıldır imalat sektöründe yaşanan dalgalı seyir, artık geçici bir yavaşlamadan ziyade daha yapısal bir sorun tartışmasını beraberinde getiriyor.
Satın alma yöneticileri endeksi (PMI) gibi öncü göstergeler, 50 eşik değerinin altına gerileyerek sektörde daralmaya işaret ediyor. Yeni siparişlerdeki zayıflama, ihracat pazarlarında talep kaybı ve yüksek maliyet baskıları, Alman sanayicisinin karşı karşıya olduğu temel sorunlar arasında yer alıyor. Enerji fiyatlarındaki görece normalleşmeye rağmen, jeopolitik riskler ve küresel ticarette artan belirsizlik, sanayi üretimi üzerindeki baskıyı azaltmakta yetersiz kalıyor.
Küresel rüzgârlar ters esiyor
Almanya’daki imalat daralmasını yalnızca iç dinamiklerle açıklamak eksik kalır. Küresel ekonomi, son dönemde eş zamanlı olarak birden fazla riskle karşı karşıya. ABD ve Çin ekonomilerindeki yavaşlama sinyalleri, dünya ticaret hacmini sınırlarken, Almanya gibi ihracata dayalı ekonomiler bu durumdan doğrudan etkileniyor. Özellikle Çin pazarındaki talep zayıflığı, Alman sanayisinin sipariş defterlerinde hissedilir bir boşluk yaratıyor.
Buna ek olarak, küresel tedarik zincirlerinin pandemi sonrası tam anlamıyla istikrar kazanamaması ve jeopolitik gerilimlerin ticaret akışlarını sekteye uğratması, imalat........