Aslında nereliyiz?
Lise bitene kadar Adana ve Mersin’in dışına çıkmamıştım. Kocaman dünya bu iki şehirden oluşuyordu.
Sonra ön kayıt için ilk kez Eskişehir’e gittim. Yalnız ve şehrin yabancısı… Üstelik çoğunluğu tren yolculuğu… O zaman ezberlemiştim Orhan Veli’yi:
“Garibim; / Ne bir güzel var avutacak gönlümü, / Bu şehirde, / Ne de bir tanıdık çehre;
Bir tren sesi duymaya göreyim, / İki gözüm / İki çeşme…”
Her yer ve her şey yabancı, yüzler, bakışlar, kaldırım ağaçları, kanal, yıkık duvarlar, gelip geçen araçlar, Binaların renkleri…
Ağaçtan düşmüşçesine çarpılmıştım. O sırada Orhan Gencebay’ın yüksek sesle çalan bir şarkısını duydum; “Ne sevenim var ne soranım / Öyle yalnızım ki…”
Orhan Gencebay’ın şarkılarını ve tarzını hiç sevmem. Özellikle de dinlemem. Fakat o tanıdık şarkı, bende “Tren Sesi” etkisi yaptı. O yıllar plakçılar popüler şarkıları yüksek sesle dinletirlerdi. Sese doğru yürüdüm, plakçının önündeki ağaca sırtımı dayadım.
İşte orası benim memleketimdi…
........




















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein