KURAL TEMELLİ SİSTEMLER |
Yapay zekâ, otomasyon ve veri çağında sıkça duyduğumuz bir kavram var: kural temelli sistemler. Bu sistemler, modern dijital dünyanın sessiz omurgası olarak, günlük yaşantımızdan kamu yönetimine, finansal işlemlerden sağlık teknolojilerine kadar sayısız alanda farkında olmadan bizi yönlendiriyor. Ancak bir yandan da esneklik ve sezgisel düşünce gerektiren alanlarda tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Bu makalede kural temelli sistemlerin nasıl çalıştığını, hangi alanlarda kullanıldığını, avantaj ve sınırlılıklarını, ayrıca gelecekteki olası dönüşümünü ele alacağız. Çünkü bugün dünyayı anlamak, artık yalnızca insanlar arasındaki kuralları değil, makinelerin uyguladığı kuralları da anlamaktan geçiyor.
Kural Temelli Sistem Nedir?
Kural temelli sistem (rule-based system), temel olarak “Eğer A olursa, o hâlde B yapılır” mantığıyla çalışan bir yapay zekâ yaklaşımıdır. Yani bir bilgi tabanı (knowledge base) ve bir çıkarım motoru (inference engine) üzerine kurulur. Bilgi tabanında sistemin uyması gereken kurallar, mantıksal ilişki zincirleri hâlinde depolanır; çıkarım motoru ise bu kuralları yorumlayarak karar üretir.
Bu sistemler, özellikle yapay zekânın erken dönemlerinde yani 1970’ler ve 1980’lerde büyük bir devrim olarak kabul edildi. Örneğin tıp alanında “MYCIN” adlı uzman sistem, bulaşıcı hastalıkları teşhis etmek için yüzlerce tıbbi kuralı kullanarak doktorlara tavsiyelerde bulunuyordu. Aynı dönemde finansal dolandırıcılıkla mücadele, üretim planlaması ve hukuk sistemlerinde de benzer uygulamalar geliştirildi.
Bugün bu yapıların basitleştirilmiş hâllerine vergi sistemlerinde, kredi değerlendirme algoritmalarında, kamu idarelerinin otomatik karar süreçlerinde ve hatta dijital oyunlarda rastlamak mümkündür.
İşleyişin Mantığı: İnsan Bilgisinin Kodlanması
Kural temelli sistemlerin en önemli yönü, insan bilgisini sistematik bir dille makinelere aktarabilmesidir. Uzmanların deneyimlerinden çıkarılan “bilgi kuralları”, programlama mantığına çevrilir ve sistem bu kurallara dayanarak karar verir.
Örneğin bir sigorta şirketinin hasar tazmin sürecinde kullanılan bir sistem şöyle çalışabilir:
Eğer hasar tipi “trafik kazası” ve kusur oranı “%0” ise → Tazminat ödenir.
Eğer hasar tipi “doğal afet” ve poliçe “kapsam dışı” ise → Başvuru reddedilir.
Bu mantık dizisi, insani yorumdan bağımsız bir karar akışı........