İNSAN SERMAYESİNİN NİTELİĞİ

21.yüzyılın ekonomik ve toplumsal dönüşümünde en stratejik unsur artık doğal kaynaklar ya da fiziksel sermaye değil; insanın bilgi, beceri ve yaratıcılık kapasitesidir. “İnsan sermayesi” kavramı, bir ülkenin kalkınma hızını ve sürdürülebilir büyüme potansiyelini belirleyen en kritik faktör haline gelmiştir. Ancak bu sermayenin yalnızca niceliksel değil, niteliksel boyutu da son derece önemlidir. Nitelikli insan sermayesi, bilgi toplumuna geçişin, teknolojik yeniliklerin ve toplumsal refahın temelini oluşturur.
Bilgi Ekonomisinde Yeni Değer Kaynağı: İnsan Sermayesi
Geleneksel sanayi ekonomisinde üretim gücünün merkezinde sermaye ve emek bulunuyordu. Oysa bilgi ekonomisinde bu denklem tamamen değişmiştir. Artık rekabet gücü, “ne kadar çok” üretildiğiyle değil, “ne kadar nitelikli” üretim yapıldığıyla ölçülmektedir. Nitelikli insan sermayesi, sadece yüksek eğitim düzeyiyle değil; problem çözme becerisi, dijital okuryazarlık, yenilikçi düşünme ve takım çalışması yeteneği gibi karmaşık becerilerle tanımlanır.
Bu noktada ülkeler arasındaki kalkınma farkı, çoğu zaman insan sermayesinin niteliğinden kaynaklanmaktadır. Eğitim sistemini çağa uyarlayamayan, mesleki yetkinlikleri yenileyemeyen veya genç nüfusun potansiyelini etkin biçimde kullanamayan ekonomiler, küresel rekabette geri kalma riskiyle karşı karşıyadır. Özellikle yapay zekâ, biyoteknoloji ve dijital dönüşüm çağında insanın bilgiye erişimi kadar bilgiyi üretme ve dönüştürme kapasitesi de önem kazanmaktadır.
Eğitimden İstihdama: Niteliğin Temel Taşları
İnsan sermayesinin niteliği, yalnızca eğitim kurumlarının başarısıyla açıklanamaz. Bu, yaşam boyu süren bir öğrenme sürecidir. Okuldan başlayan, iş hayatında devam eden, hatta bireysel merak ve toplumsal........

© Haber Ege