“Hayat Okulunun Diplomasız Öğretmenleri” |
Bir Kelimeyle Bir Ömrü Değiştiren İnsanlara, 24 Kasım’da İçten Bir Selam…
Hayat… Ne uzun bir yol, değil mi?
Ne sırlarla dolu, ne sınavlarla, ne sevinçlerle, ne de içten içe taşıdığımız yaralarla…
Okul yıllarımız bitti sanırız, ziller susar, sıralar boşalır, kara tahta yerini dijitale bırakır. “Artık öğrenci değilim” deriz.
Oysa hiçbirimiz mezun olamadık.
Çünkü hayat okulunda sınıf bitmez, sınav bitmez, ders bitmez.
Ve ne mutlu ki… Öğretmen de bitmez.
Bazen bir cümlenin, bazen bir bakışın, bazen bir tebessümün, bazen de sert ama gerekli bir uyarının, üzerimize kırk yıllık etki bıraktığı insanlar vardır.
Diploması yoktur, kürsüsü yoktur, sınıfı yoktur…
Ama bir insanın kaderini öyle değiştirir ki, ömür boyu içimizde bir ışık yanar.
İşte bu yüzden, 24 Kasım yalnızca okullardaki öğretmenlerimizin değil,
“Hayat Okulumuzun Öğretmenleri”nin de günüdür.
Hayat Öğretmenlerinin Tatili Yoktur
Onların cumartesi tatili yoktur…
Pazar izni yoktur…
“Mesai bitti” demezler.
Hayatın içindedirler. Her daim çalışırlar.
Bir işçi arı gibi üretir, taşır, korur, öğretirler…
Belki kraliçe arı onlar değildir ama emeğin değerini bilen her insan, gerçek öğretmenin kim olduğunu anında ayırdeder.
Kimisi bir nasihatıyla büyütür,
Kimisi bir kahkahasıyla iyileştirir,
Kimisi susarak öğretir,
Kimisi dokunarak…
Her birinin tahtası kalbimizdedir.
Her biri, kaderimize bir harf ekler.
Bugün, benim hayatımda “öğretmen” diye ayrı yere koyduğum üç insan var.
Üçü de okul dışından; üçü de hayat üniversitesinin parlak öğrentmenleri.
Üçü de içimde iz bırakan, beni dönüştüren, yoluma ışık katan, farklı hikâyelerin taşıyıcıları…
Bu satırları onlara teşekkür olarak yazıyorum.
1. HAYATTA EN BÜYÜK ŞANSIM: “HOCAM KARIM”........