EFENDİLER! EKONOMİ TIKIRINDA DEĞİL, ASAYİŞ BERKEMAL DEĞİL! |
Türkiye’de konuşma içinde kurulan bazı cümleler vardır; yalnızca gerçeği çarpıtmaz, aynı zamanda yurttaşın aklıyla alay eder gibi. Özellikle de yaşadığımız bu zamanda:
“Ekonomi tıkırında.”
“Asayiş berkemal.”
Bu cümleler, hayatı site kapılarından, makam odalarından ve kredi kartı ekstresine bakmadan kurulan sofralardan ibaret olanların cümleleridir.
Pazara çıkmayanların, borç korkusuyla uyanmayanların, icra tebligatıyla yüzleşmeyenlerin rahatlığıyla kurulur.
Oysa Türkiye’nin sokağı, bu cümlelerin anlattığından çok uzaktadır.
Bugün “asayiş” denildiğinde hâlâ operasyon sayıları, kamera görüntüleri, istatistik tabloları konuşuluyor. Oysa gerçek asayiş, insanın gündelik hayatta kendini her şekilde güvende hissetmesiyle ölçülür. Telefonu çaldığında dolandırılma korkusu yaşayan, gelen mesajın tuzak olup olmadığını düşünen, borç yüzünden geceleri uyuyamayan bir toplumda huzurdan söz edilemez.
Dolandırıcılık artık münferit bir suç değil, neredeyse olağan bir düzen parçasıdır. Yolsuzluk, haksız zenginleşme, bir gecede sınıf atlama kimseyi şaşırtmıyor. Dün ekmek kuyruğunda olanların bugün lüks otomobil filolarıyla dolaşması “başarı hikâyesi” diye sunuluyor. Kimse “nasıl oldu?” diye sormuyor.
Çünkü adalet duygusu zedelendikçe, vicdan da susuyor.
Uyuşturucu ve fuhuş meselesi ise bilinçli bir körlükle geçiştiriliyor. Ara sokaklarda, okul çevrelerinde, dijital mecralarda yaşananlar........