menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

YÖNETMENİN YÖNTEMİ: ÇOCUKLUKTAN DEVLET ADAMLIĞINA UZANAN BİR YOLCULUK

13 0
17.11.2025

Türkiye’de kamu yönetiminin en zorlu alanlarından biri ceza adaleti sistemidir. Bu alan sadece hukuki birikim değil, aynı zamanda insanı anlama, empati kurma, sabır, kriz yönetimi ve ileri düzey organizasyon becerisi gerektirir. Bugün Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevini başarıyla sürdüren Enis Yavuz Yıldırım, tam da bu özelliklere sahip bir devlet adamı. Onu yıllardır tanıyan bir hemşehrisi, bir aile büyüğü ve bir eğitimci olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki: Enis, yönetmeyi çocuk yaşta öğrenmişti.

Son dönemlerde yayımladığı “Yönetmenin Yöntemi” adlı kitabı ve bu kapsamda katıldığı söyleşiler, onun mesleki yolculuğunu ve yönetim anlayışını daha da görünür hale getirdi. Sadece bürokrat kimliğiyle değil, fikir üreten, gözlem yapan, öğrenen ve öğrendiklerini paylaşan bir lider profilini ortaya koyuyor.

Bir Çocuğun Gözlerinden Doğan Bir Liderlik Işığı

Enis’i tanımam, aile bağlarımız sebebiyle çok eskiye dayanıyor. Rahmetli babam Fethi Varol’un annesi (yani babaannem), kayınpederim İsmail Yıldırım’ın halasıydı. Bu nedenle dini bayramlarda ailece karşılıklı ziyaretler yapılır, uzun sohbetler edilirdi. Fakat Enis’i yakından tanımam 1977 yılında , aileye damat olarak katıldığım dönemde, oldu. O zaman Enis henüz 9 yaşında bir çocuktu.

Ama sıradan bir çocuk değildi.

Evlerine gittiğimde elinde mutlaka bir kitap olurdu. Okuduklarını bana anlatır, kahramanlarıyla ilgili kendi yorumlarını paylaşırdı. Bu yaşta böyle bir okuma iştahına sahip olmak, ileride nasıl bir insan olacağının en güçlü göstergesiydi.

Ortaokul yıllarında yalnızca dersleriyle değil, sosyal yönüyle de öne çıkmış bir gençti. Okul folklor ekibinde yer alıyor, halkın karşısına çıkmaktan çekinmiyordu. 1982’de Cevat Fehmi Başkut’un “Paydos” adlı tiyatro oyununda başrolü üstlendiğinde ise henüz ortaokul öğrencisiydi ama sahnedeki performansı izleyenlerden ayakta alkış almıştı. Bu, ileride toplum önünde söz söyleyecek bir insanın ilk provasından farksızdı.

Öğrenme Açlığı: Bilgisayar, Almanca ve Azim

O yıllarda Almanya’dan dönmüş, Elâzığ Bilgisayar Merkezi’nde bilgisayar ve Almanca eğitimleri veriyordum. Enis, okulda İngilizce okuyor olmasına rağmen hem bilgisayar hem de Almanca kurslarıma büyük bir istekle katıldı. Bu tercihi, onun bakış........

© Günışığı Gazetesi