Ülkemizde maalesef en önemli konulara, en hayati meselelere, millet ve ülkenin istikbal ve istiklaliyle ilgili hususlara hep siyasi ve ideolojik gözlükle bakılır.
Söylenen yüzde yüz doğru da olsa, diğeri karşı çıkıp yalan olduğunu söyler.
Bu bölünmüşlük, bu kamplaşma o kadar ileri gitmiş ki, ülkenin bekası meselelerinde bile bir araya gelinemez olmuş.
Çevremiz ateş çemberi. İsrail arz-ı mev’ud sapkın inanışıyla savaşı bölgeye yayıyor. Gazze’den sonra şimdi de Lübnan’a ve Suriye’ye saldırıyor. Irak ve İran sırada. Körfez ülkelerini açıktan, bizi de Büyük İsrail hayaliyle tehdit ediyor.
Bu tehdit o kadar açık ki, küçük çocuklar bile farkındalar. Bir siyasi, bir akademisyen, bir gazeteci, bir aydın bunu göremiyorsa, basireti kapanmış demektir ki, tedavisi yoktur. Yok, görüyor da yok deyip emperyalistlere hizmet ediyorsa, o zaman katıksız bir haindir.
Bazıları hamaset yaparak, İsrail tehlikesi var demek, bize yakışmaz. Sekiz milyon nüfuslu İsrail bize saldırmaya cesaret edemez diyorlar.
Bunu diyenler, olan biteni........