ŞEYH EDEBALİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Şanlı ecdadımız Osmanlı’nın dünyaya örnek olan; hayata bakışı, okuyuşu, tatbikatı, yaşayışı, asırları ve insanlığı nurlandıran inanç, kültür, ahlâk, gelenek, görenek, sosyal hayat anlayışının temellerini vaz eden değerli Allah dostu Şeyh Edebali’nin hâlâ tazeliğini sürdüren vasiyetinin her geçen gün varlığını daha çok hissettirip önemini koruduğuna şahit oluyoruz.

Şanlı Osmanlı çınarının ilk tohumu, aşısı, embriyosu olan o meşhur vasiyetin aslı aynen şöyle:

“Ey oğul, artık Bey’sin!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...
Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın!
Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir.
Bütün bilinmeyenler feth edilmeyenler, görünmeyenler, ancak sen faziletli ve ahlâklı olursan gün ışığına çıkacaktır.
Ey oğul! Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol!........

© Günışığı Gazetesi