ORADA HEKİMİN MESAİSİ BİTEMEZDİ
Telefonların olmadığı dönemlerde de gece lojmanın kapısı çalınırdı. Ama bunlar her daim acil vakalar içindi. O utangaçça kapıyı çalışlar, şimdiki telefonlar kadar rahatsız edici değildi.
Çünkü şimdiki telefonlar gece ağrıları için kapıya gelenler kadar sahici değildi.
İki telefon hattına rağmen kurtulamamıştı. Cevap vermedikleri whatsapptan ya da telegramdan ya da başka bir sosyal paylaşım ağından yazıyordu. Onlara yazmak konuşmaktan daha zor geliyordu.
Nihayet son arayana “Şu anda müsait değilim, kafamı toparlayamıyorum, yarın seni ararım” dedi ve belasını da buldu. Zira karşıda ki whatsapptan “Hekimin mesaisi olmaz” diye yazmıştı. O anda yine whatsapptan yüzü aşkın okunmamış mesajın olduğunu da fark ediyordu.
Dikkatini çeken “Hekimin mesaisi olmaz!” mesajıydı. Yazdıklarını uykulu gözlerle kontrol etti. Ona “Mesaim bitti, cevap veremem!” diye konuşmamış ya da yazmamıştı. Hiç kimseye böyle yazmamış ve hiç kimseye bundan bahsetmemişti. Ancak kendine sorabilirdi.
Gerçekten hekimin mesaisi var mıydı?
Evet, orada hekimin mesaisi olamazdı. Yasada diğer memurlardan günde bir saat fazla çalışır diye yazıyor olsa da, aslında orada mesai sınırı fiili olarak kaldırılmıştı.
O her daim aranılacak ve kesinlikle ulaşılacak biriydi. Telefona cevap veremeyen, mesaja cevap yazmayan bir hekimin mazereti de olamazdı. Şikayet edilirse idare tarafından cezai müeyyideye maruz kalırdı. Bu da yetmez dışarıda ona harcanacak mesela sopa gibi........
© Güneydoğu Ekspres
visit website