Selahattin Demirtaş neden serbest bırakılmıyor?
Bakkal tezgahın ardından başını uzatarak bir dizi çakmak işaret etti, "Bunlar 20 lira" dedi. Çakmaklar resimliydi. Yılmaz Güney, Ahmet Kaya ve... Selahattin Demirtaş. Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya resimli çakmakları biliyordum ama ilk defa Selahattin Demirtaş'lı çakmak görmüştüm. Şaşırdığımı görünce, "Selahattin Başkan'ın da çakmağını yapmışlar" dedi bakkal, yüzünde mutlu bir gülümsemeyle.
Demirtaş baskılı tişörtler nicedir işportacıların tezgahlarını süslüyordu zaten. "Neşelendiriyordu" demek de mümkün, çünkü neşesini kaybetmeyen bir insan olarak Demirtaş, o baskılı tişörtlerde kocaman gülümsüyor. "Çakmağını da yaparlar" diye düşündüm.
*
Malum, Che'nin fotoğrafları satılan her şeyin üstünde. Bunun Che'nin hatırasına ve savunduğu değerlere hakaret olduğunu ileri sürenler, kapitalizme buradan da söz söylüyorlar. Kapitalizm ulaşabildiği, ele geçirdiği her şeyi metalaştırıyor ve bitmez bir iştahla satışa sunuyor. Bu, hep böyleydi ve Che, düşünceleri yasak olsa da, ağzında purosuyla her yere girme olanağı buldu. Kim bilir, belki kapitalizm Che'nin düşüncelerini daha az tehlikeli bulmaya başlamıştır ya da düşüncelerindeki tehlikeyi bu şekilde bertaraf etme yolunu tercih etmiştir.
Bu tartışma yeni değil, biliyorum. Fakat hangi taraf haklı, buna karar verebilmiş değilim doğrusu. Che'li bir kupada kahve içmek insanın elini mi yakmalı? Kahveyi yudumlarken Che ile göz göze gelip savunduklarıyla bütün yaşadıklarını akıldan geçirmek ve utanmak mı gerekiyor?
Üstünde Che fotoğrafı bulunan bir kupadan kahve içmenin bir sakıncasını görmüyorum doğrusu. Bana Che ile yoldaşlığı sürdürmenin bir imkanı gibi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta