Kim ne derse desin biz ezberlerimizi doğru ya da yanlış demeden abarttık,
Üç kuruşluk bildiğimizi dağlara sığdıramadık,
Daha çırak bile olmadan, ustalığımızdan dem vurduk, abarttık.
Bir dergi okumadan, yüzlerce kitap okuduğumuzdan söz ettik, yani aslı astarı olmayan şeyleri gerçekmiş gibi göstererek bilgiçlik tasladık. Taslamakla kalmadık abarttık beyler abarttık.
Sonuç; olduğumuz yerde bile kalamadan arkalara düştük, ders almadık, abarttık.
Ne yazık ki hala abartmaya devam ediyoruz.
Ondan sonra da; Üstat Tevfik FİKRET’in dediği gibi “Eller niçin semada, biz neden çukurdayız?” diye hayıflanırız.
&
Sakın gene mi Diyarbekir demeyin lütfen.
Belediyelerde kurumlarda bir dünya gereksiz istihdam söz konusu. Bunu kimse inkar edemez.
Yıllardır hep söylerim.
Neden bunlar Turizm polisi, Turizm zabıtası, turizm bekçisi vesaire adı altında surların etrafında görevlendirilip devriye gezdirilmez?
Bu yolla hem surlar korunur hem de vatandaşın güvenle gezmesi sağlanır.
Restore edilen surların sahipsiz bırakılması da bir başka konu. Buraların, bilhassa burçların işletmeye açılmak suretiyle turizme kazandırılması gerekiyor.
Bu vesile ile istihdama da katkıda bulunulmaz mı?
Yani sadece yapmak yetmiyor, devamını da düşünmek........