Dilbilimci değilim. Dolayısıyla diller hakkında bilimsel ifadelerde bulunamam. O işi yapan harikulade kalemler var. Ama bizim de dil yasakları hakkında birkaç kelam edecek halimiz olsun.
Geçen hafta gazetemizin muhabirlerinden sevgili Güneş Ocağa ve Ali Çekdar Korkma’nın ‘Diyarbakır’da Kürtçe ayrımcılığı camiye de girdi’ başlıklı önemli bir haberleri oldu.
Haber hem önemli, hem haksız, hem hakaretamiz ve hem de çirkin.
Haber şu; ‘Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi'nin Ofis Semti'nde bulunan Abdulcelil Camisi'nin girişine Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça İhlas Süresi’nin mealinin olduğu bir tablo asıldı. Ancak tabloda Kürtçe yok.’
Nüfusunun kahır ekseriyetinin Kürt olduğu ve Kürtçe konuşulduğu bir coğrafyada, Allah’ın Ayetlerinin mealini sadece başka dillerde vermek ‘art niyetten’ başka bir şey değildir kanımca. Kaldı ki Cenab-ı Allah, kutsal kitabı Kur’an’ı Kerim’in Rum Suresi’nde mealen şöyle ferman bulunmaktadır; “Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı........