Kulp’un unutulmuş köyü: Akçasır

Yolculuk sağanak yağmurla geçti. İlkbaharın havalarının değişkenliğini bilir herkes. Kulp’a ulaştıktan sonra köye giden okul servislerini bekledim çarşıda. Saat bir gibi servis geldikten sonra yola koyulduk. Önce taşımalı eğitim alan öğrencilerin okullarına gidip öğrencileri aldık.


Kulp’a ilk gidişimdi ve yeni bir yerin verdiği heyecanı taşıyordum. Hava giderek soğuyordu. Etraf, Kulp’un göz alıcı dağlarının doruklarındaki yeni yapan kar taneleriyle beyazlaşmıştı. Öğrencileri aldıktan sonra köyün yolunu tuttuk. Kulp ve Akçasır köyü arası 41 kilometrelik bir yol vardı. Aslında güzel olan şeyler bundan sonra başladı diyebilirim. Yol aldıkça rakım yükseliyor, yollar engebeli oluyordu. Yol boyunca manzaranın güzelliğiyle mest oldum diyebilirim. Aslında yol güzel olduğu kadar da tehlikeliydi. Çünkü dağlardan geçen yollar virajlarla doluydu. Tabi ki servis şoförü olan Kerem tecrübeliydi. Çünkü o dağlarda büyümüş, coğrafya ve yola hâkimdi. Bir doruklara çıkıyorduk bir vadilere iniyorduk. Doruklara doğru karlı vadiler ise tomurcuklanan ve çiçeklenen ağaçlar karşılıyordu bizi. Ortalama köye varış iki saat sürdü. Öğrencileri evlerine bıraktıktan sonra sıra bana geldi Kerem çok yardımcı oldu, misafiri olacağım eve kadar götürdü.


Öncelikle Akçasır Köyü’nden biraz bahsetmek istiyorum. Zamanında Ermenilerin yaşadığı bir bölge aslında. Sewit küme evleri diye geçiyor kaldığım yer ama köyün ismi Akçasır. Civar köylerin ismi de Ermenice olması ayrı bir haber konusuydu ama zaman konusunda biraz sıkıntı yaşıyordum. Neyse köyden bahsetmeye devam edeceğim. Kaldığım bölge 5 haneli bir yer ve evler birbirinden çok uzak zaten genelde akrabalar aynı bölgede yaşıyor. 1050 rakımda 50........

© Güneydoğu Ekspres