EĞİTİM-ÖĞRETİMDE SORUN DİZ BOYU…

Şimdi herkesin bildiğini bir kez daha hatırlayalım: Bir toplumun gelişmişlik düzeyinin gösteren en birinci faktör elbette ki eğitimdir. Eğitim-öğretimi iyi olan ülkelerde hem huzur, hem de refah düzeyi üst seviyededir. Eğitim ve öğretimde geri kalmış ülkelerde ise tablo bunun tam tersi, hatta çoğu zaman daha beteridir.

Klasik tabirle ders zili çalar çalmaz sorunlar da ayyuka çıktı. Bir taraftan derslik ve fiziki koşulların yetersizliği, diğer taraftan müfredat üzerindeki tartışmalar ve okullarda cemaat ile tarikatların etkisi, öte taraftan öğretmen ve temizlik görevlisi eksikliği, beri tarafta eğitim giderlerinin önceki yıla oranla bazı kalemlerde neredeyse yüzde 400’lerin üzerinde artış ile velilerin belini kırdığını biliyoruz.

Eğitimde fırsat ve imkân eşitliği; her bireyin kaynaklara ulaşma olanağının aynı olmasıdır. Yine aynı derecede eğitim ve öğrenim hakkına sahip olması, eğitim sürecinde, fırsatların dağılımında ve sonuçlarında herhangi bir adaletsizlik ve ayrımcılık yaşanmamasıdır.

Peki ülkemizde durum böyle mi?

Kocaman bir hayır…

Hiçbir zaman batı ile doğu, kuzey ile güney arasında eğitimde fırsat eşitliği aynı olmadı. Bırakın doğu ile batı arasındaki eşitliği, iller arasında hatta Diyarbakır'ın merkez Kayapınar, Bağlar, Yenişehir ve Sur ilçeleri arasında dahi eğitimde fırsat ve imkan eşitliği hiçbir zaman aynı olmadı.

Bunun böyle olup olmadığını anlamak için hafta içi........

© Güneydoğu Ekspres