Haydi büyükler aşıya!

Bir yandan kronik hastalara aşı yapma önceliği, öte yandan aynı kronik hastaların ölüm riski, aşıya karşı gelişen tepkiyi besliyordu.
Acaba aşı yapılması mı yanlıştı!
Yoksa kişinin sağlık durumu değerlendirilmeden yapılması mı yanlıştı!
Belki oldukça nadir görülen aşı komplikasyonlarından biri gerçekleşmişti.
Meselenin üzerinden böyle çok soru vardı. Mesele bu sorulara yanıt verebilmekti. Yanıt vermenin yanında çözüm üretmekti
Pandemi döneminde tüm bu ihtimal ve olabilirlikler tartışılmadı. Öncelikle artan ölümler, bu duygusal ortamda tartışmayı maalesef gölgeliyordu.
Bilim insanları kendini ifade edecek bir ortam bulamadı. Bazısı süreçte yer almak için kendisini eleştirdiği sağlık bakanlığının bilim kurullarında buluverdi. Ancak çok geçmeden ya istifa etti. Ya da istemese de sürecin bir parçası oldu. Her iki durumda da adları o kurullarda kaldı. (Şimdi onlar da orantısız olarak eleştiriden payını alıyor.)

Sonuçta kesin yargılarla aşının kendisi suçlandı. Yıllarca bağışıklama sahasında çalışmış, ter dökmüş bazı bilim insanları aşıları savunamaz hale geldi.
Esasen Covid aşıları pandemi sürecinde üretilen bir aşıydı. (En azından kamuoyuna böyle yansıtıldı.)
Bilgi kalabalıklığı, bilgi kirliliği derken, hekimler kendini komplo teorilerinin ortasında buluverdi. Zamanının büyük kısmını Covid hastalarıyla geçiren, Covide yakalanan, tanısını koydukları hastaları ile beraber yoğun bakımlarda........

© Güneydoğu Ekspres