Aslolan mesleki saygınlığı korumaktı

Ameliyatlardan yeni ne yaptı, yeni ne öğrendi bilmiyordu. Uykusuzluktan şişmiş gözlerle öğrenecek ne olabilirdi, emin değildi.
Oysa öğrenme hevesi ve enerjisiyle ihtisasa başlamıştı. Şimdi ne hevesi kalmıştı ne de harcayacağı enerjisi vardı.
Onca eziyete, değersizleştirmeye, saygısızlığa neden katlanıyordu. İhtisası bitirmek için miydi? Ondan önce ihtisasını bitiren arkadaşları meslekten kopmuşlar, sağlık ticaretinin kölesi olmuşlardı. Bu onu fazlasıyla ürkütüyordu.
Elbette bu böyle gitmeyecekti. Senesini devirmeden asistanlıktan ayrılmakta kararlıydı. Sınava yeniden girecekti. Başlayacağı cerrahi dışı yeni ihtisas dalında da sorunlarla karşılaşacağının farkındaydı.
Belki mesleği tümden bırakmalıydı. Bunun için gelecekte kendine ne diyecekti?
Belki de daha çok sahiplenmeliydi.
İşte bu sahiplenme için kliniğe vereceği istifa mektubunu yayınlayacaktı. Eve gitmeden şefine uğradı. Mektubu ona uzattı. İstifa mektubunu okuyan klinik şefinin yüzü gerildi.
“Yazdıkların doğru. Bunu bize yazmanı anlıyorum. Ama arkadaşlarına mektubu yayınlayacağını söylemişsin. Bu yazdıklarını dışarıyla paylaşmanı doğru bulmuyorum.”
“Size yazarsam hiç bir anlamı olmayacak. Kurduğunuz bu sistem böyle devam edecek. Dışarıya yazarsam belki böyle devam etmeyecek.”
“Kimin umurunda ki!”
“Birilerinin umurunda olabilir.”
Şefi mektubu yeniden okudu.
“Usulsüzlüklerin, kirliliğin,........

© Güneydoğu Ekspres