Sahip olduğu sınırlar içerisinde ki halkların adaletli bir kaynak aktarımı, adaletli bir idari ve hukuk sisteminin olmadığı görülmektedir.
Tüm dünya ülkelerine baktığımızda çok fazla ulus devlet yapısı ile yönetilen ülke görünmekte. Bunlardan bazıları ulus devlet yapısı gibi görünüp, sistem devletine evrilmiş durumda örneğin Almanya gibi. Bir ırkı temsil eden bir devlet gibi görünse de tüm devlet yapısı sistemsel ve sorgulayıcı ve ilerlemeci bir ilke ile ilerlemekte. Sistem devletçiliği yaşadığımız çağda en üst ve modern yönetim biçimidir. Sistem devletçiliğinde, kurallar ve ideolojiler en üst kategoride işlenir. Bir ırkın ismine göre değil işleyişine göre şekillenir. Yönetim çok daha kolay ve hızlı olur.
Örnekler üzerinden giderek mantığını aktarmak isterim. Hindistan ülkesini ele alalım, Ülke içerisinde ana etnik köken olarak 32, alt etnik köken olarak üç kat fazlası bir insan yapısı var. Hindistan yani Hintlilerin ülkesi ise gerek tanımlama gerek ise idari yapıları ulus devlet........