Wong Kar-wai üzerine

Wong Kar-Wai, beyaz perdeye taşıdığı kült filmleri ile Çinli bir yönetmen. Hafıza, özlem ve zamanın geçişi hakkındaki atmosferik filmleriyle dikkat çekiyor. Kullandığı renklerle seyircilerini mest eden zamansız aşklar, sıra dışı hikayeler ve beklenmedik sonlar, ilk bakışta karmaşık gelen hikayeler aslında birbirinin aynası olduğunu er yada geç anlıyoruz ama bunun içinde takip etmemiz gereken bir sıra veriyor belirsizlik hissi veriyor.

Wong, mistik bir şekilde karşılaşan ve sonunda aşık olan kurgusal insanları tasvir etmek yerine, aşka tutunurken duygularının ağırlığına dayanamayanları tasvir ediyor. Şöyle yazıyor: "Beni öldürmeyen ama sevildiğimi bilenler var. Onun karakterleri: geçmiş; gelecek, mutluluk aşka dair unutulmaz anılar; özlem, korku; "neşe peşinde koşan" ama bulamıyorum. Bazı anlar yarısı için bile unutulmaz kalacak, sorulamayan ya da cevaplayamayan sorular var. Neden? Birbirini içine alan insanlar ve ilişkiler, içimizde olsa da birbirimizin hep içimizde kalacak. Henüz bitmedi. Neden? Wong Kar-wai'nin filmleri belirsizlik ve arzunun yanı sıra gelecek korkusunun neden olduğu geçmiş acıyı da ortaya çıkarıyor. En önemlisi, sanki herkes birbirini yanlış yerde bulmuş gibi bir zamansızlık duygusuyla karakterize ediliyor. Ya da değil. Aynı şekilde ya sürekli hareket halindedirler ya da bir yerden bir yere dolaşırlar. Taksilerde ve trenlerde karakterlerin odaları ve evleri dönüştürülür. Neden? Çevrelerindeki farklılıklara rağmen karakterler zaman zaman kendilerini öyleymiş gibi hissederler. Kendi ayakkabılarını dolduruyorlar. Hong Kong gibi Wong'un filmleri de bir geçiş aşamasındadır. Karakterler, farklı geçmişlerine, dillerine ve kişiliklerine rağmen bir aradadır ve kendilerini tanımlamaya çalışırken kendilerini izole edilmiş hissederler.

Wong'un filmlerinde........

© Güneydoğu Ekspres