İhmaller ve ihtimaller arasında gidip gelirken bakmadan gördüklerimiz, bakarak göremediklerimiz…

Derler ki; “Birine verebileceğiniz en büyük hediye zamanınınız, dikkatiniz, sevginiz, sabrınız ve ilginizdir.” Bu özlü sözü hatırlasak mı, hatırlatsak mı?

Onlarca konu, sorun, soru varken, pek çoğumuz sorunlar yumağı ile boğuşurken, bardağın taşmamasına şaşılırken, ihmaller ihtimallerden kat kat fazla, bakmadan gördüklerimiz, bakarak göremediklerimizden çok daha fazla iken, meraklarımız giderilemezken, hele de kadın gerçeğimizin somut adreslerinde dolaşmak zorlu ve tehlikeli bir yol almışken bu bardağın taşmaması ilginç değil mi? Hele de adeta yarım bıraktığı işlemi tamamlamak için hapishaneden izinli çıkanların kadınları katlettiği günümüzde ve ülkemizde…

Düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum. Yazmak, konuşmak, paylaşmak uzun süredir artık cüret sayılıyor! Bunun adı gerçekte sessiz değil sesli sedalı bir devrim olsa gerek! Yılların bize yaşattıklarına bakınca; Ekonomiden siyasete, adaletten eğitime, sağlıktan işsizliğe her alanda koşullar ağır ve zorlu iken yazmak cesaret, dikkatli yazmak zor, susup oturmak en iyisi mi dersiniz?

Siyaset ve ekonomi karnemiz!

Evet bazılarına göre ülkemiz 23 yılda sessiz bir devrim gerçekleştirdi, artık bir cazibe merkezi, Almanya ayda bir kilo et yememizi bile kıskanıyor! Çeyrek asırdan beri yönlendirilmeye ve yönetilmeye öylesine alıştırıldık ki neredeyse borçla yaşamak, borçlu yaşamak, tüketmemek ama tükenmek bir yaşam biçimi oldu.

Sokaktaki, pazardaki, marketteki, bakkaldaki herkes gergin, mutsuz ve umutsuz. Yoksulluk ciddi boyutlara ulaşmış, sabır, vefa, dostluk, dayanışma vb unutulmuş, zamlar insanları neredeyse uyuşturmuş, şaşırma duygusu kaybolup gitmiş, yeni koşullara uyum sağlamak zor da olsa........

© Gerçek Gündem