
28 Şubat
28 Şubat
Özlem Zengin ,
Verges, Kezban Hatemi
Sedef Kabaş
KAYDA GEÇSİN
28 Şubat’ı anımsama, bu yıl tam bir komedi haline geldi .
Diğer darbelerle kıyaslayınca 28 Şubat’ı pek beğenenler vardı .
Kimseye bir şey olmadı , kimsenin canı yanmadı diyenler , nerdee 28 Şubat filan diyen aydınlarımız oldu .
Öyle ballandırdılar ki 28 Şubat’ı bu arkadaşlardan dinleyenin neredeyse ,
Allah 28 Şubatın getirdiklerini başımızdan eksik etmesin ,
Keşke hergün 28 Şubat olsa ,
1000 yıl geçse hiç bitmese diyesi gelecek diye ürktüm !
Velhasıl bu mantıkla durumumuz aşıyla filan geçecek gibi değil.
Aşı meselesi ise aydın olduğunu söyleyen zihinlerde başka bir sorun .
Aşı yoksa niye yok , varsa neden bu aşı da öbürü değil ,
Herkese yetecek mi, aşı olamayanlar ne olacak ,
Aşı olanlar için bu sefer onlar ne olacak tarzı her halükarda sorun çıkarmaya hazır zihinler var .
Bunlar için aşı olan ayrı sorun olmayan ayrı .
Aşı zaten başlıbaşına sorun .
Kamu spotunda aşı olun diyen doktor aşı olduktan sonra ölmüş haberine sabah sabah nasıl yaklaşmak lazım ben çözmedim .
Moralimiz yükselecek diye birilerinin ödü kopuyor sanki , bir moral çökertme masası kurulmuş gibi yakında ‘ İşe alınacak Şom ağızlılar aranıyor ‘ diye ilan verilecek .
Morali yükseltmek için güya çaba sarfedenler ise tartışma programlarında ciddi konularda espriler patlatıp , kahkahalar atmayı laubali itiş kakışlarla milleti oyalayıp moral yükselttiklerini zannediyorlar .
Gerçek sorunlarla yüzleşmeyen mizah , ne idüğü belirsiz kostümlere göre yazılmış tarihi dizilerle moralite yükselir mi yahu .
Komedyenlerin de kimisi feylesof oldular , yürürken felsefe yapıyorlar buna literatürde ‘Walking Philosophers ’ deniyor , boşuna aramayın ben uydurdum , istersem 2 dilde uydurur , ters okurum .
Peki ciddiyetten moralite çıkmaz mı , çıkar elbette hemde alası , bu hafta Sedef Kabaş’ın programında izlediklerimi sizde izlediniz mi bilemem , kaçırdınız ise üzülürüm , gerçek bir mizah eseriydi hemde bize has ve çok ciddi aynı zamanda öğretici , geçmişten günümüze .
İzlemeyenler için programı hatırlatalım ve bazı yerlere düşünmek için mim koyalım.
Bu haftaki programından sonra Sedef Kabaş’a herhalde Özlem Zengin bir teşekkür borçlu , Kezban Hatemi ise böyle bir fırsatı verdiği için ayrıca Kabaş’a teşekkür etmiştir diye düşünüyorum .
Hoş Özlem Zengin Kezban Hatemi vasıtasıyla selam yollamış zaten , Hatemi ‘Özlem Zengin size selam söyledi ‘ dedi .
‘Selam Yolladım acele, Selam Vekilimdir , Al yanına gecele ‘ gibilerden bir ön çıkış yaptı Hatemi .
Demek oluyor ki programa çıkacağını Özlem Zengin’e söylemiş ki o da selam söylüyor bu birinci mim.
Hatemi ; Özlem Zengin’i kapak olan bir değil iki değil parmak sallamalı , öfkeli ‘Huysuz ve Tatlı Kadın’ dedirten sözleri yüzünden hem savundu hem savunmadı , yani o sözleri onaylamadı lakin Verges’e rahmet okutturan bir savunma yaptı ki bayıldım ,
Çünkü savunma Özlem hanımın sözleriyle ilgili değildi !
Tamamen bambaşka yerden girdi Kezban Hatemi . İnsan hakları , Kürt meselesi, azınlıklara Özlem Hanım yaklaşımını övdü, demek Özlem hanım sadece kadınları sevmiyor .
1964’te........
© Gerçek Gündem

