menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düşman Kardeşlerin Yolu Bir Kez Daha İznik'te Kesişti

9 0
27.11.2025

Papa 14. Leo Türkiye’ye geldi. Daha spesifik olarak da İznik’e. İznik’in neden önemli olduğunu bir süre önce anlatmıştım. Merak eden 3-4 yazı geçmişe bakar. Papa burada Fener Ortodoks Patriği Bartholomeos ile buluşacak ve birlikte İznik’i gezecekler.

İşin ilahi boyutu bir yana, ben size dünyevi boyutunu anlatmak isterim. Bu iki mezhep neden kavga etti? Bu kavga nelere yol açtı? Ve nasıl barışıldı?

Tarihsel süreç içerisinde Doğu Ortodoks ve Batı Katolik Hristiyanlığı arasındaki ilişki, teolojik nüansların ötesine geçen, jeopolitik güç mücadeleleri, kültürel yabancılaşma ve askeri çatışmalarla şekillenen derin bir kırılmayı temsil ediyor. 1054 Büyük Bölünmesi'yle başlayan tartışmalar Hristiyanlık tarihindeki en travmatik olaylardan biri olan 1204 Dördüncü Haçlı Seferi ile İstanbul'un yağmalanmasına kadar varıyor.
Hristiyan dünyasının ikiye ayrılması, tek bir olaydan ziyade yüzyıllara yayılan bir "yabancılaşma" sürecinin sonucu. Roma İmparatorluğu'nun 330 yılında I. Konstantin tarafından idari olarak bölünmesi ve başkentin "Yeni Roma" (Konstantinopolis) olarak Doğu'ya taşınması, dini otoritenin de coğrafi olarak kutuplaşmasına zemin hazırlamıştı.

Yüzyıllar içinde Doğu ve Batı, ortak bir iletişim dilini kaybetmişti. Batı Kilisesi Latinceyi kutsal ve idari dil olarak benimserken, Doğu Kilisesi Yunanca üzerinden teolojisini geliştirmişti. Bu dil bariyeri, teolojik kavramların çevirisinde ciddi yanlış anlaşılmalara yol açmış, her iki tarafın birbirinin doktrinlerini "sapkınlık" olarak nitelendirmesini kolaylaştırmıştı. 4. yüzyıldan itibaren Roma Piskoposu yani Papa, batıda siyasi otoritenin çökmesiyle birlikte hem ruhani hem de dünyevi bir istikrar unsuru olarak yükselmiş krallar ve imparatorlar üzerinde büyük yetkiye sahip olmuştu. Doğu'da ise Patrik, İmparator'un gölgesinde ancak onunla uyum içinde yaşayabiliyordu. Yani Batı’da devletler dine, doğuda ise din devlete bağlı idi. Ve aralarında şimdi benim yeterince anlayamadığım, anlayamadığım için de size açıkça anlatamayacağım bir çok teolojik sorun vardı.

Gerilim, 11. yüzyılın ortalarında zirveye ulaşmıştı. Konstantinopolis Patriği I. Mihail Kirularios, Batı'nın mayasız ekmek kullanımı gibi kimi pratiklerine tepki olarak Konstantinopolis'teki Latin kiliselerini kapattırdı ve bu kiliselerin........

© Gerçek Gündem