Asgari Ücret: Bir Sayıdan Fazlası
AS GARİ, YETTİ GARİ!
Asgari ücret, kâğıt üzerinde bir rakamdır; ama mutfakta bir tenceredir, okul çantasında eksik bir defter, ay sonuna doğru kısık bir ışık ve sonunda tükenmişliktir. Her açıklandığında piyasalar konuşur, tablolar çizilir, oranlar hesaplanır. Oysa asgari ücret, ekonominin değil, yaşamın kalbinde atar.
Bu ücretle yaşayan milyonlar için örneğin yalnızca geçinmek değildir; insanca yaşayıp yaşayamamaktır. “Kiranın, faturanın, gıdanın arasında sıkışan bir yaşamın nefes alacak alanı kalıyor mu”; asıl soru budur. Asgari ücret, çalışmanın karşılığı olmanın ötesinde, emeğe verilen değerin aynasıdır.
Bir ülkede asgari ücret konuşuluyorsa aslında adalet konuşuluyordur. Emek ile sermaye arasındaki denge, sosyal devletin vicdanı, geleceğe duyulan güven bu rakamın etrafında şekillenir. Çünkü bir çalışan yalnız kendisi için değil; çocuğu, ailesi, yarını için de çalışır.
Asgari ücretin yetmediği yerde borç büyür, umut küçülür. Yettiği yerde ise yalnız ekonomi değil, toplum da güçlenir. İnsanın alnının teriyle ayakta kalabildiği bir düzen, en sağlam büyüme modelidir.
Belki de bu yüzden asgari ücret tartışması, her yıl yeniden aynı soruya çıkar: Bir ülkede çalışmak, yoksulluktan kurtulmaya yetiyor mu?
Yetmiyor!
Milyonlarca........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden