Doğal olan, normal demokrasidir
"Doğal olan normal doğum" yazılı pankartla maça çıkılması kadar şuursuz bir hareketi yorumlamaya nereden başlamalı, neresinden tutmalı? Sağlığın ticarileştirilmesi normal mi? Her gün yeni bir anayasal hak ihlali, Anayasa Mahkemesi kararlarını bile tanımamak, otuz yıl önceki diplomaların iptal edilebilmesi, seçme seçilme hakkına dahi el uzatmak normal mi mesela?
Peki, ya; her yeni sabaha, yeni zamlarla ve yeni gözaltılar, tutuklamalarla uyanmak, akıl almaz derecede artan hayat pahalılığı? Tatilde yanarak ölmek, öğrenci yurdunda asansörde ölmek? Bu ülkede en anormal olan şey, her şeyi batırdığı için toplumun büyük çoğunluğunun desteğini kaybedenlerin hala iktidarda kalabilmesidir. Esas doğal olan, normal demokrasi, erken seçimdir.
Sivassporlu futbolcuların üzerinde "Doğal olan normal doğum" yazan pankartla maça çıkmaları konusunu yazmak istedim ama bu kadar şuursuz bir hareketi yorumlamaya nereden başlamalı, neresinden tutmalı doğrusu bilemedim?
Önce takımın hücum oyuncusu Arnavut futbolcu Rey Manaj, taşıdığı pankartta Türkçe ne yazdığını bilmediğini söyledi, bu bile olayın rezaletini açıklamaya yeterdi ama konu bu değil. Manaj, sosyal medyasında “Sizin bedeniniz ve sizin kararınız" diyerek kendi adına bütün kadınlardan özür diledi. Kendisine bundan böyle taşıdığı pankartlarda ne yazdığına dikkat etmesini ve çeviri yardımı almasını tavsiye ederiz.
Özrünü kabul de edebiliriz ama asıl konuya gelirsek…
Vahim olan, futbolcuların eline o pankartı verenin Türkiye’nin sağlığından sorumlu koskoca bir kurum olan Sağlık Bakanlığı olması.
Nitekim Sağlık Bakanı, özür dilemek bir yana maçlara kadınların da gittiği söylemiyle pankartı savunmaya çalıştı. Ama o maça gitmiş olan, olmayan, farklı doğum yöntemleriyle doğum yapmış olan veya hiç doğum yapmamış olan kadınların, bu pankartı gördüklerinde bakan ile aynı duyguları yaşamadığına, aynı düşüncede olmadığına eminim.
Üstelik futbol sahaları hala ziyadesiyle erkek. Ne tribünlerden ne de hiçbir yerden, hiç kimsenin kadınlara nasıl doğuracağını söylemeye hakkı var.
Doğum, kadınların en yoğun deneyimlerinden biri ve bu süreçte yaşanan kaygı, korku ve stres, doğumun şekliyle doğrudan ilişkilidir.
O yüzden de nasıl gerçekleşeceği yalnızca tıbbi gerekçelere değil, aynı zamanda kadının psikolojik ve fiziksel hazırlığına ve kendi kararına dayalıdır.
Tıpkı anne olmayı seçmek ya da seçmemek gibi, doğum yöntemi seçiminde kadının kararını özerk verebilmesi de temel bir insan hakkıdır.
Bu hak, halen imzacısı olduğumuz CEDAW (Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi), anayasa, hatta “yerli ve milli” Hasta Hakları Yönetmeliği’nde güvence altında ve yine karşımızda büyük bir hukuksuzluk var.
Kadınlara gerçek ihtiyaçları ve görüşleri sorulmadan “Aile Yılı” ilan edilmesi ve onun getirdiği hak ihlalleriyle dolu bu tuhaf kampanyaların kendisi aslında anayasaya aykırı.
Sağlık Bakanlığının, vajinal doğuma teşvik için yürüttüğü bu kampanyanın kamu spotu daha önce gündeme gelmiş, belirli bir tepki de çekmişti. Aslında Trabzonspor ve Rizespor arasında oynanan Türkiye Kupası maçında da benzer bir pankart taşınmıştı. Ama o zaman bugünkü gibi büyük bir tepkiyle karşılanmamıştı.
Neden........
© Gazete Pencere
