Rekor vitrinde, durgunluk fabrikada |
Türkiye otomotiv pazarı, 2025 yılında tarihinin en parlak satış rakamlarından birine koşuyor. Yılın ilk 11 ayında tüm zamanların satış rekoru kırılırken; aralık ayı verileriyle birlikte toplam pazarın 1,4 milyon adede yaklaşması bekleniyor. Ancak bu ışıltılı tabloya daha yakından bakıldığında, ‘vitrin’ ile ‘mutfak’ arasındaki makasın giderek açıldığı görülüyor. Zira satışlardaki rekor yükselişe rağmen, üretim tarafında benzer bir başarıdan söz etmek mümkün değil.
KAPASİTE VAR, ÜRETİM YOK
Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) verilerine göre Ocak-Kasım döneminde Türkiye’nin toplam otomotiv üretimi yüzde 4,29 artışla 1 milyon 295 bin adede ulaştı. Yıl sonu itibarıyla toplam üretimin 1,4 milyon adedi biraz aşması muhtemel görünüyor. Bu rakamlar ilk bakışta olumlu algılansa da Türkiye otomotiv sanayisinin geçmiş performansı ve mevcut potansiyeli dikkate alındığında tablo pek de iç açıcı değil. Hatırlayalım; Türk otomotiv sanayisi 2017 yılında yaklaşık 1,7 milyon adetlik üretimle tarihî bir zirve görmüştü. Ardından 2018’de 1 milyon 550 bine, 2019’da 1 milyon 461 bine gerileyen üretim, 2023’te ise 1 milyon 468 bin adet olarak gerçekleşmişti. Bugün 2,2 milyon adede yakın kurulu kapasiteye sahip olan bir sanayinin, 1,4 milyon adet seviyelerinde kalması ciddi bir verimsizlik sorununu gündeme getiriyor. Mevcut kapasite kullanımı ise ancak e’ler seviyesinde seyrediyor.
OTOMOBİL ÜRETİMİNDE KAYIP
Asıl sorun, otomobil üretimi verilerinde kendisini daha net gösteriyor. 2025’in ilk 11 ayında otomobil üretimi yüzde 3,17 oranında düşerek 796 bin 276 adede geriledi. Yıl sonunda üretimin 900 bin adedin dahi altında kalması bekleniyor. Oysa otomobil üretiminde rekor, 2017 yılında 1 milyon 142 bin........