İnsanları binalara hapsetme kültürü...

Gün geçmiyor ki karşıma biri çıksın ve “projesinden” bahseder olmasın. Dinlediğim birçok projenin aslında bir fikirden ibaret olduğunu ve projeye dönüşmesi için en azından bir zaman planı ile bütçesi olması gerektiğini tekrar etmekten yoruldum desem yanlış olmaz.

İnsanların parlak fikirleri projeye çeviremeden çöplüğe göndermesini sebebi, gelişmekte olan ülkelerde marifetli çocuklardan çok malumatlı çocuklardan hoşlanılması. Zorunlu ihtiyaçların güçlükle karşılandığı bu ülkelerde, parlak fikirlerin projeye, projelerin gerçeğe dönüşmesi için adil bir ortam bulunamaz. Dolayısıyla Eflatun’un dediği gibi, “dehanın nereden çıkacağı belli belli olmaz” yaklaşımını kabul etsek de, hiç kimse kendi köyünden bir dehanın çıkacağına inanmaz. Dağdaki çobanın bir sınavda birinci olması bile inancım pekişmesine yetmez. Bu sebeple, bizim gibi ülkelerde insanları binalara tıkıp, mesai yaptırarak çalıştırmak en temel yaklaşımdır. Yüzlerce binlerce insan çalıştıran patronlar, kendilerinden daha akıllı insanların varlığını kabul etmezler. Dolayısıyla oldukça verimsiz bir çalışma ortamını onlara reva görür, herkesin fikrini alacaklar platformlardan uzak dururlar.

Maalesef, bizim gibi ülkelerde patronlar başkalarının fikrini kolay kolay benimsemezler.........

© Gazete Pencere